yargı kararları

Yargıtay: “Sözleşmeden Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda TFF Tahkim Kurulu Kararlarına Karşı Yargı Yolu Açıktır”

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi sporcu (spor hizmet) sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hakkında önemli kararlar vermeye başladı.

Yargıtay, kulüp ile profesyonel sporcu arasındaki sözleşmenin hizmet sözleşmesi olduğunu açıkça ifade etti, görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu açıkladı.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, yakın tarihli bir diğer kararında uygulamada büyük sorunlar yaşanan ve hukukçular arasında tartışılan bir konuya nokta koydu.

Türkiye’de birçok spor hukukçusu TFF Tahkim Kurulu kararlarına karşı yargıya başvurulamayacağını kabul ediyor. Bu hukukçular Anayasanın 59’uncu maddesinde yer alan “tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz” hükmüne dayanıyorlar.

Oysa yargı yoluna başvuru yasağını konu alan bu düzenlemeyi ilgili maddenin bir diğer cümlesi ile birlikte değerlendirmek gerekiyor.

Anayasanın 59’uncu maddesinde “spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabileceği” öngörülüyor.

Sözleşmesel uyuşmazlıklar yukarıdaki düzenlemenin kapsamında değil.

Anayasa değişikliğine dair kanun teklifinin gerekçesinde ve TBMM Anayasa Komisyonu’nun kanun teklifi ile ilgili raporunda alacak haklarına dair uyuşmazlıkların Anayasa değişikliği kapsamında olmadığı, bu uyuşmazlıkların adli yargıda görüleceği belirtildi.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, futbolcu Serdar Kesimal‘in Fenerbahçe Futbol A.Ş.‘ye karşı açtığı hakem kararının iptali davasına dair temyiz başvurusunda yukarıda belirttiğim konuları kapsamlı şekilde değerlendirmiş. Mahkeme Anayasanın 59’uncu maddesini tarihi yorum metoduyla yorumlamış. Yargıtay, Anayasa md. 59’un profesyonel futbolcu ile kulübü arasındaki sözleşmesel uyuşmazlıklara uygulanmadığını, TFF Tahkim Kurulu’nun sözleşmesel uyuşmazlıklarla ilgili kararlarının kesin olmadığını ve TFF Tahkim Kurulu’nun bu kararlarının iptali için devlet mahkemesine başvurulabileceğini kabul etmiş.

Bu karar spor hukuku ve özellikle spor tahkimi açısından büyük önem arz ediyor.

Profesyonel futbolcu ve kulüp arasındaki sözleşmede tahkim şartı yer alabilir. Sözleşmede TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun görevli olduğu kabul edilebilir.

Futbolcu, kulübe karşı Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’na başvurabilir ancak UÇK’nın kararından memnun kalmayabilir. Bu durumda futbolcu UÇK’nın kararına karşı TFF Tahkim Kurulu’na başvuracak. TFF Tahkim Kurulu’nun kararı ise kesin değil. Futbolcu veya kulüp TFF Tahkim Kurulu’nun kararının iptali için devlet mahkemesine başvurabilir. Hakem kararının iptalini talep edebilir.

DİĞER SORUNLAR

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin kararını geniş anlamda değerlendirmek, Türk spor yargısı, spor tahkimi ile ilgili bazı sorunları ortaya koymak gerekiyor.

KURULLAR BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ DEĞİL

TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ve TFF Tahkim Kurulu gerçek anlamda tahkim faaliyeti yapmıyor. Bu kurullar hukuken tahkim kurulu değil.

UÇK ve TFF Tahkim Kurulu, TFF yönetim kurulu tarafından atanıyor. TFF yönetim kurulu ise TFF genel kurulunda kulüpler tarafından seçiliyor. Kulüpler, UÇK ve TFF Tahkim Kurulu üyelerinin belirlenmesinde baskın rol oynuyor. Kulüpler ile yakın bağı olan hukukçular bu kurullara atanıyorlar. Futbolcular, kulüplerin belirlediği kurullara başvurarak kulüplere karşı haklarını elde etmeye çalışıyorlar.

Gazeteci Atilla Türker, TFF hukuk kurullarının üyelerinin bazı kulüpler ve kulüp yöneticileri ile yakın ilişki içinde olduklarını ve bunun menfaat çatışması yarattığını ortaya koydu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Ocak 2020’de verdiği Ali Rıza ve Diğerleri / İsviçre Kararı‘nda TFF Tahkim Kurulu üyelerinin bağımsız ve tarafsız olmadıklarını açıkladı. (Kararın Türkçe çevirisi için bkz. https://tinyurl.com/alirizaturkiye)

AİHM’nin TFF Tahkim Kurulu ile ilgili değerlendirmeleri UÇK için de temel alınabilir. UÇK üyeleri de aynı gerekçelerle bağımsız ve tarafsız addedilmelidir.

TAHKİM ŞARTI GEÇERLİ Mİ?

UÇK ihtiyari tahkim olarak değerlendiriliyor. Kulüp ve profesyonel futbolcu arasındaki sözleşmede UÇK’yı görevli kılan tahkim şartı yer alabiliyor.

Peki bu tahkim şartı geçerli mi?

Yargıtay, UÇK’nın zorunlu tahkim olarak nitelendirildiği dönemde çelişkili kararlar veriyordu. Yargıtay’ın farklı daireleri temelde 3 farklı görüşü benimsemişti.

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, “sözleşmenin kuruluşunda bizzat sözleşme içeriğinde tahkim şartı öngörülmesi halinde işçi, işverene bağımlı durumda bulunmakla tahkim şartının işçiyi bağladığından bahsedilemez” demiştir.

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, bir başka kararında “antrenör veya teknik direktör ile işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümü için, bu kişilerin bağlı bulundukları federasyonun yönetmelik veya genelgelerinde özel hukuk veya tahkim kurulunun öngörülmesinin iş mahkemesinin görevini ortadan kaldırma(yacağını)” kabul etmişti.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ise “Federasyon ile kulüp, federasyon ile hakem, sporcu, teknik direktör, antrenör, idareci ve benzeri spor elemanları ile kulüpler arasında çıkan uyuşmazlıklar için federasyonun kendi özel kanunlarında veya hukuk talimatlarında özel kurullar ve tahkim şartı benimsen(mesi halinde) sporcu, antrenör gibi kimselerin işverenleri olan kulüplerle ilgili uyuşmazlıklarda öncelikle bağlı olduğu federasyonun kurullarına başvurması gerek(tiğini)” benimsemişti.

Bugün kulüp ile profesyonel sporcu arasındaki tahkim şartının geçerliliği, tahkim şartı geçerli ise bu tahkim şartının işçinin devlet mahkemesine başvuru hakkını ortadan kaldırıp kaldırmadığı tartışılmalıdır.

Bu tartışma başlı başına makale konusudur.

KULÜPLERİN BELİRLEDİĞİ SÖZLEŞME CEZALARI GEÇERLİ Mİ?

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin kararında, Fenerbahçe Spor A.Ş. ile futbolcusu Serdar Kesimal arasındaki uyuşmazlık incelenmiş.

Serdar Kesimal, kulübün izni olmaksızın bir hastaneye gitmiş ve rapor almış. Kulüp, bu davranışın sözleşmesel yükümlülüklere aykırılık teşkil ettiği gerekçesi ile Kesimal‘a 250.000 Avro para cezası vermiş ve anılan miktarı Kesimal’ın alacağından tenkis etmiş.

UÇK ise futbolcu hakkında tesis edilecek cezanın kazancı ile orantılı olmasının gerektiği bu sebeple 250.000 Avro cezai şart tutarının fazla olduğunu, – dalga geçer gibi – 200.000,00 Avro ceza verilmesinin uygun olacağını belirtmiş.

Kesimal’in avukatı UÇK’da ileri sürdü mü bilmiyorum ama öncelikle sözleşme cezasının geçerliliğinin tartışılması gerekiyordu.

Uygulamada, spor kulüplerinin disiplin talimatları hazırladığı ve bu disiplin talimatlarında sadece kulüpler lehine düzenlemeler getirildiği görülmektedir.

Bu disiplin talimatlarında yer alan cezalar sözleşme cezası niteliğindedir.

Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir (TBK md. 420/f. 1). Hem işçi hem de işveren yararına öngörülmüş ceza koşulu ile ilgili düzenlemelerde denklik mevcut değilse, bir başka anlatımla işçi aleyhine daha ağır bir ceza koşulu söz konusu ise işçinin sorumluluğu, işverenin sorumluluğundan daha ağır olamaz.

İlgili mevzuat ve Yargıtay içtihatlarının ışığında kulüplerin hazırladığı disiplin talimatlarının ve bu talimatlara dayanarak verdileri cezaların geçersiz olduğu kabul edilmelidir.

Önümüzdeki günlerde Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, TFF Tahkim Kurulu daha çok konuşulacak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yeni ihlal kararları vermesi bekleniyor. Yargıtay’ın da adalet ve hak arayışı mücadelesinde yeni yollar açmasını umuyorum.

– – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin kararı aşağıdadır:

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 30/09/2020, 2020/3283 E.,  2020/5165 K.

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18. HUKUK DAİRESİ (İLK DERECE SIFATIYLA)

Taraflar arasındaki tahkim kurulu kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz eden davacı vekili avukat … ile davalı vekili yetki belgesine istinaden avukat … gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

YARGITAY KARARI

Davacı vekili, müvekkilinin 14847 lisans numarası ile Türkiye Futbol Federasyonu nezdinde tescilli Fenerbahçe Futbol A.Ş’nin futbolcusu olduğunu, davalı kulüp tarafından …,… Eğitim ve Araştırma Hastanesine Kulübün veya yetkililerinin yazılı izni olmaksızın gittiği ve rapor aldığı bu durumun Futbolcunun sözleşmesel yükümlülüklerine aykırılık teşkil ettiği gerekçesi ile 250.000,00 Euro para cezası verilerek anılan miktarın futbolcu alacağından tenkis edildiğini, müvekkil futbolcunun tahakkuk etmiş alacaklarından 250.000,00 Euro’nun sözleşmede belirtilen vadeden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ve müvekkil futbolcuya verilen 250.000,00 Euro para cezasının geçersizliğine hükmedilmesi için Uyuşmazlık Çözüm Kuruluna yapılan başvuru sonucunda Uyuşmazlık Çözüm Kurulunca müvekkil futbolcu hakkında tesis edilecek cezanın kazancı ile orantılı olmasının gerektiği bu sebeple 250.000 Euro cezai şart tutarının fazla olduğu, 200.000,00 Euro ceza verilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle alacak talebinin kısmen kabulü ile; 50.000,00 Euro’nun 26.05.2016 tarihinden fiili ödeme tarihine kadar işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince kamu bankalarının Euro’ya uyguladıkları en yüksek yıllık tevdiat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine oy birliği ile karar verildiği, taraflarca uyuşmazlık çözüm kurulunun kararına karşı Tahkim Kuruluna başvurulduğu, Tahkim Kurulu 01.11.2018 tarihli kararı ile Uyuşmazlık Çözüm Kurulu kararında usule ve esasa aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun reddi ile kararın onanmasına oy çokluğu ile karar verdiğini ileri sürerek TFF Tahkim Kurulu’nun 01/11/2018 tarihli ve 2018/305 E., 2018/330 K. sayılı kararının iptaline ve 200.000 Euro’nun sözleşmede belirtilen vade tarihlerinden ayrı ayrı işleyecek devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, karar tarihinde yürürlükte olan yasa hükmü gereğince karara karşı yargı yolunun kapalı olduğu gerekçesi ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Somut olayda uyuşmazlık TFF Tahkim Kurulu kararlarına karşı yargı yoluna başvurulup başvurulamayacağı noktasında toplanmaktadır.

Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle yasal mevzuatın incelenmesi gerekmektedir.

5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 6. maddesinde yer alan düzenlemeye göre (1) Tahkim Kurulu, bu Kanun uyarınca bağımsız ve tarafsız bir zorunlu tahkim mercii olup TFF’nin en üst hukuk kuruludur ve TFF Statüsü ve ilgili talimatlarda belirtilen nitelikteki uyuşmazlıklar ile ilgili nihai karar merciidir. (2) Tahkim Kurulu, TFF Statüsü ve ilgili talimatlar uyarınca karar verme yetkisine sahip kurul ve organlar tarafından verilecek kararları nihai olarak inceleyerek münhasıran karara bağlar. Tahkim Kuruluna başvuru süresi TFF talimatlarının yayımından veya itiraz edilen kararın tebliğinden itibaren yedi gündür. (3) Tahkim Kurulunun oluşumu, görev, yetki, hak ve sorumlulukları ile üyelerinin sahip olması gereken nitelikler TFF Statüsünde belirlenir. Tahkim Kurulunun işleyişi ve usul kuralları TFF tarafından çıkarılacak talimatta yer alır.

(4) Tahkim Kurulu kendisine yapılan başvuruları kesin ve nihai olarak karara bağlar (…)(1). (5) Tahkim Kurulu üyeleri de bu Kanunun 5 inci maddesinin altıncı fıkrası hükümlerine tabidir.

6. Maddenin 4. Fıkrasındaki “…..ve bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamaz.” hükmü Anayasa Mahkemesinin 26.02.2011 tarihli 2010/61 esas 2011/7 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Kararın gerekçesinde ” tahkim kurulu tarafından verilen kararlara karşı yargı yoluna başvurulamayacağı belirtilerek, tarafların yargı mercileri önünde dava haklarını kullanmaları engellenmektedir. Yasa koyucu, taraflara görevli ve yetkili mahkemeye başvurmadan önce aralarındaki uyuşmazlığı kısa sürede çözmek üzere tahkim kuruluna başvurma yükümlülüğü getirebilir ise de, bu kurulun kesin ve nihai kararlarına karşı yargı yoluna başvurulamaması Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğü alanına yapılmış açık bir müdahale niteliğinde olup, hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz” . Açıklanan nedenlerle, kuralın “…ve bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamaz bölümünün Anayasa’nın 9. ve 36. maddelerine aykırı olduğu iptalinin gerektiği belirtilmiştir.

Anayasa Mahkemesi, 6.1.2011 tarihli ve E.2010/61, K.2011/7 sayılı kararında kanun koyucunun, futbol sporu alanındaki uyuşmazlıkları çözmek üzere görevli ve yetkili mahkemeye başvurmadan önce Tahkim Kuruluna başvurma yükümlülüğü getirebileceğini ancak bu aşamadan sonra kararı benimsemeyen tarafa yargı yolunun açık tutulması gerektiğini vurgulamış ve 5894 sayılı Kanun’un Tahkim Kurulunun görev ve yetkilerini düzenleyen 6. maddesinin (4) numaralı fıkrasının Tahkim Kurulu kararları aleyhine yargı yoluna başvurulamayacağını düzenleyen kısmını Anayasa’nın 9. ve 36. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiştir.

Anayasa Mahkemesinin anılan kararından sonra Anayasa’nın 59. maddesinde 6214 sayılı Kanunla üçüncü fıkra eklenerek; spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabileceği, tahkim kurulu kararlarının kesin olduğu ve bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamayacağı öngörülmüştür. Anayasa’nın 59. maddesinde spor federasyonlarının yalnızca spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı zorunlu tahkim yoluna başvurulabileceği ve tahkim kurulu kararlarına karşı yargı merciine başvurulamayacağı öngörülmüştür.

Anayasa’nın 59. maddesinin değişiklik teklif gerekçesine göre; Anayasada yapılan bu değişiklikle, sportif faaliyetlerin yönetilmesine ve disiplinine ilişkin ihtilafların süratle ve yargı denetimine tabi olmaksızın kesin olarak çözüme kavuşturulması amaçlanmıştır. Bu çerçevede ilgili kurulların müsabakalarla, kulüplerle, sporcularla ve sporla ilgili diğer kişiler hakkında verdikleri müsabakadan men, küme düşürme, ligden ihraç, ihraç, seyircisiz oynama ve puan tenzili gibi kararlarına karşı süratli ve kesin bir denetim yolu öngörülmektedir. Bununla birlikte, kulüpler ile sporcu ya da teknik adamlar gibi diğer kişiler arasındaki alacak uyuşmazlıkların bu şekilde çözüme kavuşturulmasına dair bir zorunluluk bulunmamaktadır. Dolayısıyla, spor kulüpleri ile sporcu, teknik adam ve sporla ilgili diğer kişiler arasındaki alacak haklarına dair uyuşmazlıklar yetki ve göreve ilişkin genel hükümler çerçevesinde adli yargı yerlerinde görülecektir. Böylece, sporla ilgili hizmet, vekalet veya benzeri diğer sözleşmelerden kaynaklanan ifa, ifa etmeme, fesih ve tazminat gibi uyuşmazlıklar ile diğer alacak hakları, genel hükümlere tabi olacaktır.

Adalet Komisyon raporuna göre; spor federasyonlarının organ ve kurullarının, sporun yönetilmesi ve disiplinine ilişkin olarak ihtar, kınama, para cezası, küme düşürme, hak mahrumiyeti, ligden ihraç, tescil iptali, üyeliğin askıya alınması ve üyelikten ihraç gibi bunun yanı sıra sporun yönetilmesine yönelik statü, talimat ve benzeri hukuki düzenlemeleri, müsabakaların icrasına, tatiline, ertelenmesine gibi verdikleri tüm kararlarına karşı sadece zorunlu tahkim yoluna gidilebileceği, zorunlu Tahkim Kurullarının kararlarının kesin olduğu, bu kararlara karşı istinaf, temyiz, karar düzeltme gibi kanun yollarına başvurulamayacağı, bu kararların hukuka aykırı olduğu iddiasıyla tespit, iptal ve tazminat davası açılması mümkün olmadığı vurgulanarak yeniden yazılmıştır. Bu düzenleme karşısında kulüp, sporcu, teknik adam, sağlık personeli, menajer ve maç organizatörü gibi sporla ilgili kişilerin kendi aralarında imzaladıkları transfer, geçici transfer, menajerlik, hizmet, vekalet ve maç organizatörlüğü gibi tüm sözleşmelerden kaynaklanan alacak iddia ve talepleri ile mali haklar, sporun yönetilmesi ve disiplinine ilişkin olmadığından bu kapsam dışındadır. Bu çerçevedeki uyuşmazlıklar ya yargı mercileri nezdinde dava yoluyla ya da tarafların tercihine göre, karşılıklı yazılı mutabakatları ile yargı denetimine tabi olmak üzere spor federasyonlarının kurulları önünde de çözülebilecektir.

Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin olmadığı taraflar arasında imzalanan sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı Anayasa’nın 59 maddesinin 3. fıkrasındaki düzenlemenin spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin olduğu ve anılan konularda çıkan uyuşmazlıklarda zorunlu tahkim yoluna başvurulabileceği, tahkim kurulu kararlarının kesin olduğu ve bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamayacağı öngörüldüğü sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda tahkim kurulunca verilen kararlara karşı yargı yolunun açık olduğu Hal böyleyken mahkemece Tahkim Kurulunun 01.11.2018 tarihli 2018/305 esas 2018/330 sayılı kararının sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlığa ilişkin olduğu ve anılan karara karşı yargı yolunun açık olduğu kabul edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2540TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 44,40 TL harcın istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yorumunuzu Paylaşın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: