Avrupa Birliği Adalet Divanı Hukuk Sözcüsü, FIFA’nın haksız feshin sonuçları ile ilgili düzenlemeleri hakkında görüşünü mahkemeye sundu. ABAD bu görüşü basın bülteni ile duyurdu.
ABAD Hukuk Sözcüsü, FIFA’nın Oyuncuların Statüsü ve Transferleri Talimatı’nı değerlendirdi.
Hukuk Sözcüsü, Talimat’ın 17’nci maddesinde düzenlenen, futbolcunun sözleşmeyi haksız feshetmesi halinde futbolcuyu ve yeni kulübünü eski kulübe karşı müteselsilen sorumlu kılan; futbolcu için hak mahrumiyeti, yeni kulüp için yeni oyuncu kaydetme yasağı öngören; kulüpleri transfer yapmaktan alıkoyan; futbolcuların çalışma özgürlüğünü ortadan kaldıran kuralların Avrupa Birliği hukukuna aykırı olabileceğini ifade etti.
Hukuk Sözcüsü bu kuralların Avrupa rekabet kurallarını ve kişilerin serbest dolaşımı ile ilgili kuralları ihlal ettiğinin savunulabileceğini belirtti.
Bundan sonra söz ABAD’da.
ABAD, Belçika mahkemesinin başvurusunu değerlendirecek ve görüşünü sunacak.
Belçika mahkemesinin görüş talebi için tıklayınız.
C-650/22 numaralı dosya ile ilgili belgelere erişmek için tıklayınız.
TÜRKİYE’DE NE OLUR?
Türkiye Futbol Federasyonu da benzer düzenlemelere yer veriyor.
Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferleri Talimatı’nın 30’uncu maddesinde yer alan ilgili düzenlemeler aşağıdaki gibidir:
“(2) (…) Koruma dönemlerinde futbolcular tarafından haksız fesih ya da kulüp tarafından yukarıda sayılan haller dışında haklı bir sebebe dayanarak fesih gerçekleştirilmesi halinde futbolcuya dört ay süreyle resmi müsabakalardan men cezası verilir. Ağırlaştırıcı sebeplerin varlığı halinde, söz konusu men cezasının süresi altı aya çıkarılabilir.”
“(5) Koruma dönemi içerisinde futbolcuyu feshe yönelten veya sözleşmenin feshine neden olan kulüplere fesih tazminatı ödeme yükümlülüğünün yanı sıra sportif yaptırımlar da uygulanabilir. Önceki sözleşmesini haklı bir sebep olmaksızın sona erdiren profesyonel futbolcu ile sözleşme imzalayan kulübün aksi ispat edilmedikçe futbolcuyu sözleşmesini feshe yönelttiği varsayılır. Bu durumda, kulübe en az bir, en fazla iki transfer ve tescil dönemine kadar transfer yasağı verilir.”
Bu düzenleme Türkiye’de kaos çıkarmıştı.
Oğulcan Çağlayan, Rizespor ile sözleşmesini feshettikten sonra Galatasaray ile anlaştı. Rizespor Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’na başvurdu. UÇK futbolcu ile Galatasaray’ı tazminat ödemeye mahkum etti. Ayrıca UÇK futbolcuya hak mahrumiyeti cezası verdi.
Bu kararlar hakkında önce TFF Tahkim Kurulu’na başvuruldu.
TFF Tahkim Kurulu’nun başvuruları reddedince, TFF Tahkim Kurulu’nun kararlarının iptali için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde iptal davası açıldı.
İstinaf başvurusu reddedilince, Yargıtay’a başvuruldu.
Yargıtay da davaları reddedince Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapıldı.
TFF kurullarının, mahkemelerin kararları incelendiğinde Oğulcan ve Galatasaray’ın söz konusu düzenlemelerin hukuka aykırı olduğunu iddia etmedikleri ve ilgili düzenlemelerin iptalini talep etmedikleri anlaşılıyor.
Galatasaray, rekabet hukuku kurallarının ihlali nedeniyle, TFF’yi Rekabet Kurulu’na ihbar edebilirdi.
Galatasaray TFF’nin hâkim durumda olduğunu, tekel oluşturduğunu, teşebbüs niteliğindeki kulüplerin sorumlu olmadıkları davranışlardan ötürü kulüplere transfer yasağı verilmesinin rekabet kurallarına aykırı olduğunu, TFF’nin Tahkim Kurulu aracılığıyla hâkim durumunu kötüye kullandığını iddia edebilirdi.
Galatasaray büyük bir fırsatı kaçırmış oldu.
ABAD, Belçika mahkemesinin başvurusu üzerine görüş verecek ve Belçika mahkemesini yönlendirecek.
ABAD’ın kararında yer bulacak ilkeler ve değerlendirmeler Türk hukuku, Türk rekabet hukuku açısından yol gösterici olacak.
Belki bir gün futbolcular veya kulüpler TFF’yi Rekabet Kurulu’na savunma vermeye zorlar.
Umarım Rekabet Kurulu bu başvuruları, ihbar ve şikayetleri objektif, tarafsız, bağımsız şekilde değerlendirir ve TFF’ye idari cezalar verir.

Yorumunuzu Paylaşın