Geçen gün, siyaset tarihi için önemli bir gündü.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Demokrat Parti (DP), Gelecek Partisi, İyi Parti ve Saadet Partisi’nden oluşan ve Altılı Masa olarak adlandırılan oluşum “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem – Anayasa Değişikliği Önerisi” metnini kamuoyu ile paylaştı.
Anayasa önerisini CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhan Yücel, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı, İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya tanıttı.
Öneri metninin önsözünde kuvvetler ayrılığı, bağımsız ve tarafsız yargı ile özgürlükçü, demokratik ve adil bir sistem inşa etme taahhüdü aşağıdaki şekilde kaleme alınmış:
“1982 Anayasasının 84 maddesinde ve 9 bölüm başlığı, alt başlık ve madde başlığında yaptığımız değişiklik önerilerimizle, etkin ve katılımcı bir yasama; istikrarlı, şeffaf ve bağımsız ve tarafsız bir yargı; kurumsal kültürün hâkim olduğu bir kamu yönetimi ile kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem inşa etme kararlılığı içindeyiz.”
Maalesef iddia edilen kararlılık eksik kalmış.
Bu Anayasa değişikliği önerisinde spor yargısına ilişkin değişiklik öngörülmüyor.
Bugün Anayasa’da kuvvetler ayrılığı prensibine aykırı, adil olmayan, bağımsız ve tarafsız olmayan, adil yargılanma hakkını ihlal eden, devlet yargısına başvurmayı engelleyen bir spor tahkimi düzeni yer alıyor.
Türkiye dışında, dünyanın hiçbir devletin anayasasında zorunlu spor tahkimi düzenlemesi bulunmuyor. Dünyada Türkiye dışında hiçbir devletin anayasasında veya kanunlarında böyle bir zorunlu tahkim düzeni öngörülmediği gibi, hakem kararlarına karşı devlet yargısına başvurmayı yasaklayan düzenleme sadece Türk Anayasası’nda var.
Türk Anayasası’nın 59’uncu maddesine eklenen zorunlu tahkim düzenlemesi ve tahkim kararlarına karşı yargı yolunu kapatan düzenlemenin nasıl getirildiğini unutmayalım.
Anayasa Mahkemesi, dönemin Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu ve Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu kararlarına karşı devlet yargısına başvuru yolunu kapatan, yasaklayan kanun maddelerini Anayasa aykırı oldukları gerekçesi ile iptal etmişti.
TBMM’deki partiler -hiç utanmadan- Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği düzenlemeleri Anayasa hükmü haline getirdi.
Bugün Anayasa’da anayasaya aykırı bir düzenleme var.
Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu’nun bağımsız ve tarafsız olmadığını dünya biliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi birçok kararında (Ali Rıza ve Diğerleri. Deniz Naki ve Amedspor, Sedat Doğan, İbrahim Tokmak ve Mehmet Şekip Mosturoğlu ile İlhan Yüksel Ekşioğlu) bu durumu ortaya koydu. AİHM, devletin acilen önlem alması ve futbol tahkimi sistemini değiştirmesi gerektiğini dile getirdi ama devlet yanlışta ısrar ediyor.
Türkiye Futbol Federasyonu Ana Statüsü görünürde değiştirildi ama değişiklikler kısa süre yürürlükte kaldı. Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu’nda TFF Tahkim Kurulu’nun yine yönetim kurulu tarafından atanacağı öngörüldü (md. 53). AİHM’nin uyardığı konularda değişiklik yapılmadı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’nun durumu TFF Tahkim Kurulu’ndan da beter.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın atadığı kurul üyelerinin önemli bölümü hâkim ve savcı kökenli ama bu üyelerin tarafsızlığı ve bağımsızlığı konusunda ciddi şüpheler var. Spor teşkilatından atanan üyenin ve Bakan’ın danışmanı olan şahsın bağımsızlığını ve tarafsızlığını tartışmaya gerek yok.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’nun açıkça hukuka aykırı verdiği kararlar gün sonunda devlet mahkemelerinin genel kurul iptal kararlarında dile getiriliyor.
AİHM de GSB Tahkim Kurulu’nun akla zarar bir kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal ettiğini belirtti.
GSB Tahkim Kurulu, kendi yönetmeliğine aykırı usul uydurup kararlar veriyor.
Kamu Denetçiliği Kurumu, GSB Tahkim Kurulu’nun gerekçeli kararlarının yayınlanması konusunda tavsiye kararı verdi. Eğer GSB Tahkim Kurulu kararları saklamaz, bazı kararların içeriğine müdahale edip değiştirmez ve tüm kararlarını yayınlarsa, bu kurulun ne kadar usule, hukuka aykırı işler yaptığı ortaya çıkacak.
Anayasa değişikliği önerisinde, Anayasa’nın 59’uncu maddesinin son fıkrasının kaldırılması önerilmeliydi.
Altılı Masa, spor sektöründeki diktatörlüğü görmezden gelmiş veya durumun vehametinin farkında değil.
İyi Parti ve CHP’de spor hukuku ile ilgilenen bazı hukukçuların spor tahkiminden ekmek yediklerini biliyorum. Bu avukatlar Anayasa’daki zorunlu tahkimi ve devlet mahkemelerine başvuru yasağını savunuyorlarsa, kendi menfaatleri için savunuyorlardır. Bu avukatlar Avrupa’daki hiçbir devlette benzer bir Anayasa hükmü ve/veya yasal düzenleme gösteremezler.
Altılı Masa, bağımsız ve tarafsız hukukçulardan görüş almalı ve en kısa zamanda Anayasa md. 59/son düzenlemesinin Anayasa’dan çıkarılması için harekete geçmelidir.