Türkiye’de dopingle mücadelenin suyu çıkmış durumda.
Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu, tüzel kişiliği olmamasına ve kanunla kendisine görev verilmemesine rağmen dopingle mücadeleyi tek başına yürütüyor.
Ne yazık ki TDMK denetlenmiyor. TDMK’nın işlemleri yargı denetimine tabi değil. Ne idüğü belirsiz olduğu için, devlet de bu komisyonun işine karışmıyor.
TDMK yetkilileri kafalarına göre mevzuat hazırlıyor. Bu mevzuat hem Türk hukukuna hem de Dünya Dopingle Mücadele Ajansı’nın (WADA) mevzuatına aykırı.
Bu konu çok kapsamlı. Bir blogla anlatılabilecek konu değil.
Birkaç haftadır TDMK ile ilgili sorularımı CİMER aracılığıyla ilgili kurumlara gönderiyorum. Her başvuruda aklıma yeni sorular geliyor. Bu ay içinde tüm sorularımı göndereceğimi umuyorum. Soruların cevapları geldiğinde, cevapları ve yorumlarımı blogda paylaşacağım.
Bugün bu blogu yazmamın sebebi, TDMK’nın sosyal medya hesaplarında yayınlanan bir içerik.
TDMK Twitter, Instagram ve Linkedin hesaplarında “Sporcu hak ve sorumlulukları nedir?” başlıklı bir içerik yayınladı.
Videoda ve açıklamada yer verilen metin aşağıdaki gibidir:
“Sporcu hak ve sorumlulukları nelerdir?
▪️Dopingle Mücadele Kuralları hakkında bilgi sahibi olmak ve gerekliliklerine uymak.
▪️Her zaman örnek vermek için hazır bulunmak.
▪️Ağız yoluyla aldığı ve kullandığı her şeyden dopingle mücadele bağlamında sorumlu olmak.
▪️Sporcu olarak, Yasaklılar Listesinden sorumlu olduğu konusunda sağlık çalışanlarını bilgilendirmek.
▪️Dopingle Mücadele Kural İhlallerini araştıran Dopingle Mücadele Kuruluşları ile iş birliği yapmak.
▪️Sporcunun son 10 yıl içinde bir dopingle mücadele kural ihlalinde bulunmuş olduğuna ilişkin İmza Sahibi olmayan bir kuruluşun aldığı kararı, Ulusal Dopingle Mücadele Kuruluşuna ve Uluslararası Federasyonuna bildirmek.
▪️Yetkili bir kuruluş tarafından talep edilmesi durumunda, Sporcu Destek Personelinin kimliğini açıklamak.”
Okuyucularıma sormak isterim: BU METİNDE SPORCU HAKLARINI GÖRDÜNÜZ MÜ?
TDMK sadece sporcuların yükümlülüklerini yazmış ama metnin başlığına “haklar” ifadesini de koymuş. Oysa bu metinde sporcuların hakları yok.
Biliyor musunuz, Türkiye’de sporcuların dopingle mücadele sürecinde sahip olduğu haklar düzenlenmedi.
TDMK’nın kaleme aldığı Türkiye Dopingle Mücadele Talimatı’nda sporcuların bazı hakları bölük pörçük düzenlenmiş ama bu haklar toplu halde kaleme alınmamış.
TDMT, WADA Kodu’ndan o kadar kötü tercüme edilmiş ve maalesef WADA Kodu’ndan saçmalık derecesinde ayrılmış ki, talimatı okumak büyük emek istiyor. Okuyunca anladığınız yanılgısına kapılmayın! TDMT’yi anlamak imkânsıza yakın bir uğraş.
TDMK’ya soralım: Neden WADA’nın Sporcu Hakları Kuralları’nı tercüme etmediniz?
WADA’nın öngördüğü haklar sınırlı ama hiç yoktan iyidir. Diğer haklar Anayasa, Türkiye Cumhuriyet devletinin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuat taranarak bulunabilir.
Bir konuyu tartışmaya bile gerek yok.
TDMK yönetimi sporcu haklarını önemsemiyor. Hattâ sporcuların haklarını bilmemelerini tercih ediyor.
Sporcular haklarını bilseler, TDMK’nın başına dert olurlar.
Sporcular haklarını bilselerdi, öncelikle,
- WADA Kodu’nun Türkiye’de doğrudan uygulanamadığını, dopingle ilgili kanun ve yönetmeliklerin hazırlanıp yürürlüğe girmesi gerektiğini,
- TDMK’ya dopingle mücadele görevinin kanunla verilmediğini ve buna bağlı olarak Türkiye’de dopingle mücadelenin yasal temelinin bulunmadığını,
- Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu’nun – sitesinde belirtildiğinin aksine – tüzel kişiliği haiz olmadığını, dernek olmadığını, Türkiye adını kullanma yetkisinin bulunmadığını ve tüm işlemlerinin geçersiz olduğunu,
- Tüzel kişiliği olmayan TDMK’nın kaleme aldığı Türkiye Dopingle Mücadele Talimatı’nın yok hükmünde olduğunu; TDMT’nin kurucu unsurları haiz olduğu kabul edilse bile, Talimat’ın Türk hukukuna ve WADA Kodu’na aykırı olduğunu;
- Doping testi için verilen rızaların geçerli olmadığını,
- Doping testlerinin, numune alımlarının geçerli olmadığını,
- TDMK’nın test sonuçlarını değerlendirme usulüne ilişkin mevzuat olmadığını, test değerlendirmelerinin hukuka aykırı olduğunu,
- Sporcuların adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini,
- TDMK bünyesinde kurulan Dopingle Mücadele Disiplin Kurulu ve Dopingle Mücadele İtiraz Kurulu’nun hukuka aykırı şekilde kurulduğunu,
- Dopingle Mücadele Disiplin Kurulu ve Dopingle Mücadele İtiraz Kurulu üyelerinin tarafsız ve bağımsız olmadığını,
- TDMK kararlarına karşı yargıya başvuru yollarının kapatılmasının ve Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) başvurunun zorunlu tutulmasının Anayasa’ya aykırı olduğunu (bu sınırlamaya rağmen yargıya başvurulabilir),
- TDMK’nın ihbar, bilgi uçurma (whistleblowing) sistemini kurmadığını, ihbarları gizli tutmak ve ihbarcıyı korumak için gerekli altyapıyı hazırlamadığını,
- Doping konusunda yeterli eğitim almadıklarını anlarlar.
- Kişisel verilerinin ilgili kanun ve WADA mevzuatı uyarınca korunmadığını, TDMK’nın bu konuda birçok ihlal yaptığını,
- TDMK bünyesinde karar alma süreçlerine katılma ve söz hakkı olduğunu,
- Adli yardımdan yararlanma hakkı bulunduğunu
Öğreneceklerdi.
Maalesef Türkiye’de sporcu doping konusunda olan bitenden habersizler. Kurumları tanımıyorlar. Haklarını bilmiyorlar.
Elbette sporcuları bu konuda suçlayamayız. Onların tek derdi antrenman yapmak ve yarışmalara katılmak.
Her ne kadar CAS ve ulusal yargılama makamları sporcuların doping mevzuatını bilmeleri gerektiğini kabul etse de, sporcuları bilgilendirmek TDMK’nın, federasyonların, kulüplerin, sporcu derneklerinin görevi.
Türkiye’de sporcu dernekleri yok denecek kadar az. Var olanlar da emekli sporcular tarafından yönetildiği için, bu derneklerin doping ve genel olarak spor hukuku konusunda etkin çalışma yapmalarını beklemek hayalperestlik olur.
Kulüpler ve federasyonlar da pek farklı değil.
Ne yazık ki dopingin hukuk boyutu hukukçular tarafından da önemsenmiyor. Barolar Birliği, barolar, hukuk dernekleri doping konusunda çalışmıyor.
Bugüne kadar dopingle ilgili yapılan toplantıları, konferansları, panelleri yakından takip etmeye çalıştım. Maalesef hiçbir toplantıda Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu’nun masaya yatırıldığını görmedim. Aksine, dopingi hep TDMK yetkilileri anlattı. İzleyicilerden gelen sorular ise laf kalabalığı ile es geçildi.
Oysa Türkiye’de dopingin hukuk boyutunun eleştirel şekilde değerlendirilmeli! TDMK ve Bakanlık yetkililerinin yanında, onları eleştirecek, sistemdeki aksaklıkları anlatacak hukukçulara da masada yer verilmeli!
Başa dönersek,
TDMK’nın “sporcu hak ve sorumlulukları” metninde sporcu haklarına yer vermemesi, sporcu haklarının TDMK’ya rağmen ve hatta TDMK’ya karşı korunması gerektiğini gösteriyor.
Umarım spor hukuku ile ilgilenen hukukçular doping sorununu ciddiye alır ve yargılanan kişilerin haklarını korumak için harekete geçerler.