Geçen hafta oynanması gereken Süper Kupa maçı birçok skandalın ardından oynanmadı.
Fenerbahçe ve Galatasaray, Atatürk logolu tişörtlerle, kendi hazırladıkları pankartlar ile maç öncesi ısınmaya çıkmaları engellenince maça çıkmaktan vazgeçti.
Bu skandalın hukuki yönünü siyaset yapmadan irdelemek gerekiyor.
Kulüpler haklı mı?
TFF’nin kusuru var mı?
Suudiler TFF’den tazminat talep edebilir mi?
Kulüpler cezalandırılabilir mi?
ÖNCE OLAYLAR VE İDDİALAR
Skandal patlak vermeden önce kamuoyunda Süper Kupa heyecanı yaratılmaya çalışılmıştı.
Maçın medya duyurusuna göre mücadele öncesinde ses ve ışık gösterilerinin yapılacağı Al-Awwal Park Stadyumu’nda Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun 100’üncü yılına özel tören gerçekleştirilecek; birçok sanatçının sahne alacağı maç öncesinde Norm Ender 100’üncü Yıl Marşı’nı seslendirecek; ayrıca 100 kişilik ekiple Türk bayrağı, Atatürk posteri ve kulüp armaları açılacaktı.
Maç günü ortalık karıştı.
Sosyal medyada birçok iddia ortaya atıldı:
- Atatürk posterlerine izin verilmiyordu.
- Atatürk posteri ve Türk bayrağı taşıyan taraftarlar stadyuma alınmıyorlardı.
- Norm Ender’in Parla marşını okumasına izin verilmeyecekti.
- Maçtan önce İstiklal Marşı okunmayacaktı.
- Takımların Atatürk logolu tişörtle sahaya çıkmalarına izin verilmeyecekti.
- Fenerbahçe’nin “Yurtta sulh, Cihanda sulh” ve Galatasaray’ın “Ne mutlu Türküm diyene!” pankartlarına maç saatine kadar izin çıkmadı.
- Suudi polisi soyunma odalarına girip pankartları topladı.
- Futbolcular sahaya çıkarken aranacak; izin verilmeyen tişörtlerle sahaya çıkmaları engellenecekti.
29 Aralık akşamı maçın oynanmayacağı kesinleşince, TFF ve kulüpler ortak açıklama yayınladı.
Bu açıklama ile, Süper Kupa müsabakasının organizasyondaki bazı aksaklıklar nedeniyle ortak karar neticesinde ileri bir tarihe ertelendiği duyuruldu.
Maç günü ve takip eden günlerde Türkiye Futbol Federasyonu eleştirildi. Suudi Arabistan’a yönelik ırkçı tepkiler paylaşıldı. Muhalefet, özellikle CHP Atatürk üzerinden TFF’ye, Suudi Arabistan’a ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert tepki gösterdi.
Suudi Arabistan’a ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik tepkiler yoğunlaşınca İletişim Merkezi sahneye çıktı.
30 Aralık günü, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, İki kulüp başkanının Ağustos 2023 tarihinde Süper Kupa finali için TFF’ye vekalet verdiğini; Süper Kupa müsabakasının Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da oynanmasının, tamamen kulüpler ve TFF tarafından ortak bir kararla belirlendiğini ve organize edildiğini; TFF ile Suudi Arabistanlı yetkililer arasında sahada ve tribünlerde uyulacak kurallara ve esaslara ilişkin 20 Ekim 2023’te bir protokol üzerinde mutabakata varıldığını; kulüplerin, maçın hemen öncesinde takımların sahaya ısınmak için Mustafa Kemal Atatürk tişörtleriyle çıkma ve üzerlerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerinin yazılı olduğu pankartlarla çıkma taleplerinin TFF ile Suudi yetkililer arasında daha önceden yapılan protokole eklenmesini talep ettiklerini ancak Suudi Arabistanlı yetkililerin, daha önce TFF ile yaptıkları anlaşmayla uluslararası yönetmelikler ve düzenlemeleri gerekçe göstererek maçın hemen öncesinde bu talepleri mevcut protokole eklemeyi kabul etmediklerini duyurdu.
2 OCak günü, TFF, sürecin hiçbir aşamasında millî değerlerimizin ve Atatürk ilkelerinin tartışmaya açık olmadığını; ilgili müsabakanın FIFA Statüsü gereğince, FIFA Uluslararası Maçların Düzenlenmesine Dair Talimata tabi olduğunu; uluslararası maçlarda olması gereken tüm gereklilikler ve prosedürlerin bu maç için de aynen geçerli olduğunu açıkladı.
5 Ocak günü, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Habertürk TV’de bir yayına katıldı.
Ali Koç bu yayında Süper Kupa süreci hakkında ilginç iddialar paylaştı:
- Fenerbahçe ve Galatasaray TFF’nin Süper Kupa organizasyonu için bir Suudi şirketiyle yaptığı protokolü görmemiş. Kulüpler bu protokole veya bir başka belgeye imza atmamış. Dezenformasyon Başkanlığı’nın iddiasının aksine, kulüpler TFF’ye Süper Kupa’nın Suudi Arabistan’da oynatılması için vekalet vermemiş.
- Fenerbahçe, Süper Kupa maçının Suudi Arabistan’da oynanmasını desteklemiş. Galatasaray ise buna karşı çıkmış ve maçın Suudi Arabistan’da oynanmaması için TFF’ye mektup göndermiş.
- 16 Kasım’da TFF ve kulüpler bir toplantı yapmış. Bu toplantıda sadece taraftarlara yönelik bilgi verilmiş. Kulüpler organizasyon hakkında bilgilendirilmemiş. Suudiler’in nelere izin verdiği konusunda kulüplere bilgi verilmedi. Sadece 11 maddelik lojistik, organizasyon hakkında bir belge gösterilmemiş.
- 27 Aralık’ta Fenerbahçe TFF’ye bir yazı göndermiş. Kulüp, maç öncesi ısınmaya Atatürk logolu tişörtle ve “Yurtta Sulh ve Cihanda Sulh” pankartı ile çıkmak istediklerini bildirmiş. Kulübe Dışişleri Bakanlığı’ndan yanıt beklendiği belirtilmiş.
- 28 Aralık’ta TFF kulüplere yazı göndermiş ve şehitlerle ilgili pankart açılacağını bildirmiş.
- 28 Aralık’ta hazırlık toplantısı yapılmış. Fenerbahçe’nin ısınma tişörtlerine ve pankartına izin verilmeyeceği bildirilmiş.
- Maç günü (29 Aralık) TFF saat 16.30’da hazırlık toplantısı düzenlemiş. Bu toplantıya Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, eski Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile danışmanları ve kulüp temsilcileri katılmış. Ali Koç ve yanındakiler toplantıya 17.30’da gelmişler. Bu toplantıda Bakan Bak aracı olmaya çalışmış ve Suudi Arabistan Spor Bakanı ile temasa geçmiş. Bak, olumlu sonuç alamamış.
- Maç günü polis soyunma odalarına girmiş ve pankartları toplamış. Ayrıca sahaya çıkacak futbolcuların üzerinin aranacağı kulüplere bildirilmiş.
- Suudi yetkililer, TFF’nin kamuoyuna duyurduğu hiçbir hususu kabul etmemiş. Suudiler maçtan günlerce bu red kararını TFF’ye bildirmişler ama TFF red kararını kulüplere iletmemiş.
- Takımlar Türkiye’ye döndükten sonra, Fenerbahçe TFF’ye mektup yazarak Süper Kupa için yapılan protokolü ve TFF ile Suudi yetkililer arasında maç gününe kadar olan kriz sürecine ilişkin yazışmaları talep etmiş. TFF protokolün gizli olduğunu, metni kulübe gönderemeyeceğini, kulübün TFF’ye yetkili göndererek metni yerinde inceletebileceğini bildirmiş.
Ali Koç, Habertürk yayınında Atatürk’ün kırmızı çizgileri olduğunu, Atatürksüz Süper Kupa düşünülemeyeceğini TFF’ye söylediklerini belirtti.
HUKUK NE DİYOR?
Süper Kupa maçında Atatürk logolu tişörtler, Atatürk pankartları, led Atatürk görselleri kullanılabilir miydi?
Ali Koç, Habertürk yayınında Süper Kupa maçının TFF’nin liderliğinde düzenlenen bir maç olduğunu, TFF’nin kurallarının uygulandığını söyledi. Koç, pankartlar için TFF’den izin istediklerinni belirtti.
Önce bu yanlışı düzeltelim.
Suudi Arabistan’da düzenlenen Süper Kupa maçının organizasyonunda Suudi Arabistan Futbol Federasyonu sorumlu idi.
FIFA Uluslararası Maçların Düzenlenmesine Dair Talimat’a göre, aynı ülke federasyonunun üyesi olan iki kulübün yabancı bir ülkede oynayacakları maç uluslararası maç sayılır ve bu maçın organizasyonundan ev sahibi federasyon sorumludur.
Uluslarararası maç için FIFA mevzuatı uygulanır. FIFA mevzuatına aykırılık halinde ise FIFA Disiplin Talimatı uygulanır.
Suudi Arabistan’da oynanacak maçta TFF’nin hükmü yoktur. TFF, Suudi Arabistan Futbol Federasyonu ile anlaşır ve organizasyon ile ilgili talepleri iletir. Söz hakkı, Suudiler’dedir.
ATATÜRK GÖRSELİ KULLANILMASINA İZİN VERİLEBİLİR Mİ?
Süper Kupa ile ilgili uyuşmazlık, Atatürk görsellerinin kullanılması talepleri yüzünden doğmuş.
Açık konuşalım.
Süper Kupa maçı nerede oynanırsa oynansın, ister Suudi Arabistan’da, ister Türkiye’de oynansın, takımlar Atatürk logolu tişört ve pankart ile sahaya çıkamaz, organizasyondan sorumlu federasyon Atatürk görselleri kullanamaz.
Bu engel sadece Atatürk ile sınırlı değil. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz El Suud, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve diğer kişilerin de görselleri taşınamaz, asılamaz, kullanılamazdı.
IFAB Kuralları’na göre, (resmi müsabaka isminin bir parçası olmadığı sürece) sağ veya ölü herhangi biri(leri) ile bağlantılı slogan, ifade ve görsellere izin verilmez.
Süper Kupa’nın adında Atatürk’ün ismi yok. Bu sebeple, Atatürk görseli içeren tişört, pankart, afişler stadyumda kullanılamaz.
Maç Suudi Arabistan’da değil de Türkiye dışında bir başka ülkede oynansaydı, o ülkenin federasyonu da sahaya Atatürk tişörtler, pankartları ile çıkılmasına izin vermeyecekti. Bu konu, FIFA’nın, UEFA’nın ve ulusal federasyonların takdirine bağlı değil. IFAB kuralları bu görsellerin kullanılmasını açıkça yasaklıyor.
Elbette bu kuralın doğru, yerinde olup olmadığı; ifade özgürlüğünü geçerli sebeple kısıtlayıp kısıtlamadığı, hukuki olup olmadığı tartışılır ancak yabancı bir ülkede oynanacak maçta ev sahibi federasyonun (ölü veya yaşayan) bir kimsenin görsellerinin kullanılmasına izin vermemesi IFAB kurallarına uygun.
Elbette TFF’nin Türkiye’de oynanan maçlarda Atatürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş yıllarda başbakanlar ve diğer bazı kişilerin görsellerinin kullanılmasına nasıl izin verdiği tartışılabilir. Kimse TFF’yi FIFA’ya şikayet etmediği için FIFA TFF’yi uyarmamış olabilir. Türkiye’de alışık olduğumuz “Hallederiz. İdare ederiz” lafıyla iş yapılıyor olabilir.
DİĞER PANKARTLAR AÇILABİLİR Mİ?
Ali Koç’un iddiasına göre, TFF şehitlerimizi anmak için pankart hazırlandığını, iki kulübün de sahaya bu pankartlar ile çıkacağını kulüplere iletmiş. Ancak Suudiler daha sonra bu izinden dönmüşler.
TFF’nin şehitler ile ilgili pankart konusunda izin aldığına ihtimal vermiyorum.
Bizler şehitler ile ilgili paylaşımları doğal ve hatta gerekli buluyoruz. Birkaç hafta önce terör örgütü PKK’nın şehit ettiği 12 askerimizin Cumhuriyet’in 100’üncü yılında oynanacak çok önemli bir maçta anılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu tür paylaşımları, faaliyetleri, tepkileri siyasi bulmuyoruz.
Bununla birlikte, dışarıdan bakanlar, yabancılar şehitler, askerler ile ilgili paylaşımları siyasi buluyorlar. Bunda da haklılar.
IFAB kurallarına göre, siyasi söylem içeren tişörtler, formalar, pankartlar kullanılması yasak.
Suudiler’in şehitler ile ilgili pankarta izin vermeleri mümkün değil. Suudiler buna izin verdi ise, TFF bunu ispatlamalıdır.
Aynı şekilde, Galatasaray’ın hazırladığı “Ne Mutlu Türküm Diyene” pankartı da siyasidir. Ona izin verilmemesi, IFAB kuralları gereğidir.
Fenerbahçe’nin sahaya çıkarken taşımak istediği “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” pankartı ise farklı.
Bu pankart, IFAB kurallarında “saygıyı ve dürüstlüğü yücelten girişimci slogan” olarak değerlendirilebilecek bir deyişi barındırıyor.
Fenerbahçe bu pankartı UEFA organizasyonlarında kullanıyor. UEFA bu pankarta izin veriyor.

Neden Suudiler bu pankarta izin vermediler?
Ali Koç bu pankart için maçtan iki gün önce başvuru yaptıklarını açıkladı.
Ali Koç, 16 Kasım’da TFF ile kulüplerin toplantı yaptığını söyledi. Bu toplantıda TFF lojistik ve organizasyon hakkında bilgi vermiş. Kulüpler bu toplantıda taleplerini iletmedi mi? Maç organizasyonunun unsurlarından olan tişörtler, formalar, pankartlar masaya yatırılmadı mı?
FENERBAHÇE VE GALATASARAY’IN AĞIR İHMALİ VAR
Fenerbahçe ve Galatasaray’ın 16 Kasım’dan maçın oynanacağı haftaya kadar hiçbir faaliyette bulunmaması, organizasyonun detaylarını öğrenmek için harekete geçmemesi, TFF’den protokolü istememesi, organizasyon ile ilgili taleplerini yetkililere iletmemesi bu iki kulübün Süper Kupa’yı önemsemediğini, ağır ihmalleri olduğunu gösteriyor.
Fenerbahçe ve Galatasaray’ın anonim şirketleri TFF’nin üyesi. Süper Kupa’ya şirketler katılıyor. Halka açık anonim şirketlerin yöneticilerinin yurt dışında oynanacak Süper Kupa gibi bir ekonomik faaliyette bu kadar ihmalkar davranmaları kabul edilemez. Bu yöneticiler basiretli tacir gibi hareket etmemişler.
İki şirket TFF ile Suudi şirket arasındaki protokolü nasıl istememişler? Nasıl bir organizasyona dahil edildiklerini neden sorgulamamışlar?
IFAB kuralları açık iken, nasıl olur da yabancı bir ülkede sahaya Atatürk görselleri ile çıkabileceklerini düşünmüşler?
TFF KAÇAMAZ
Elbette iki şirketin ihmali TFF’yi temize çıkarmıyor.
Ali Koç, TFF’ye vekalet vermediklerini savunuyor. Bu iddia doğru ise, TFF nasıl tek başına iş yapmayı göze aldı?
Neden TFF iki kulübü gelişmelerden haberdar etmedi?
Suudiler ile kriz çıktı ise, neden TFF kulüpleri kriz yönetim sürecine dahil etmedi?
TFF, 2 Ocak’ta yayınladığı açıklamada, sürecin hiçbir aşamasında millî değerlerimizin ve Atatürk ilkelerimizin tartışmaya açık olmadığını iddia etti ve ayrıca uluslararası maçlarda olması gereken tüm gereklilikler ve prosedürlerin bu maç için de aynen geçerli olduğunu duyurdu.
TFF bu açıklamasıyla kamuoyunu yanıltabileceğini düşünmüş.
TFF, bir yandan milli değer ve Atatürk ilkelerinin tartışmaya açık olmadığını iddia ederken, diğer yandan uluslararası maçlarda olması gereken gereklilikler ve prosedürlerin Süper Kupa maçında geçerli olduğunu belirtmiş.
Uluslararası maçlarda olması gereken gereklilikler, Atatürk temalı görsellerin kullanılmasını engellemiyor mu? Şehitler ve diğer siyasi kabul edilebilecek konularla ilgili sloganları, pankartları yasaklamıyor mu?
TFF, şehitler ve Atatürk ile ilgili pankartların tartışılıp tartışılmadığı konusunda kamuoyunu bilgilendirmedi. “Tartışmaya açık olmayan” milli değerler ve Atatürk ilkeleri hiç mi tartışılmadı? Suudi Arabistanlı yetkililer bu milli değerler ve Atatürk ilkeleri hakkında bilgilendirildi mi? Protokolde bu değerler ve ilkeler yer aldı mı? Stadyumda kullanılacak pankartlar, görseller, sloganlar ile çalınacak, söylenecek marşlar, şarkılar protokolde açıkça listelendi mi?
Suudiler IFAB kurallarına açıkça aykırı olan, (ölen veya yaşayan) kişilerin görsellerinin kullanılmasını kabul ettiler mi? Siyasi slogan teşkil edecek pankartların açılmasına izin verdiler mi?
TFF yetkilileri, Fenerbahçe’ye protokolün gizli olduğunu, protokolü kulübe gönderemeyeceğini belirtmişler.
Protokolün mali haklar ile ilgili bölümü gizli olabilir. Tarafların hakları ve borçları gizli kabul edilebilir. Mali, ekonomik haklar gizli tutulabilir. Ancak bugün kamuoyunda tartışılan konular hakkında açıklama yapılabilir. Maç programı, izin verilen pankartlar, görseller, sloganlar, marş ve şarkılar kamuoyu ile paylaşılabilir. Bu paylaşım TFF’ye ve protokolün diğer tarafına zarar vermez.
Eğer protokolde gizlilik maddesi var ise, bu maddenin kapsamına bakmak gerekir. Bütün sözleşme gizlilik kapsamında ise, TFF’nin detayları açıklamaması hukuka uygun olur.
KİM TAZMİNAT ÖDEYECEK?
Ajansspor, Süper Kupa’yı organize eden Riyadh Season şirketinin maç iptalinden ötürü Hollanda’nın Lahey şehrindeki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde tazminat davası açacağını iddia etti.
Bu haberi düzeltmek için bir başka blog yazmak gerekiyor. Buna zaman ayıramayacağım.
Büyük ihtimalle, TFF’nin yaptığı protokolde tahkim şartı vardır. Tazminat isteyen taraf, sözleşmeden öngörülen tahkim merkezine başvurup tahkim sürecini başlatacak. Tahkim heyetinin kararını sadece taraflardan biri kararı duyurursa öğrenebileceğiz. Gerekçeli karar yayınlanmayacağı için, protokolün kapsamını öğrenemeyeceğiz.
Detayları bilmemekle birlikte, tahminimi paylaşayım.
TFF’nin imzaladığı protokolde maç günü stadyumda, sahada kullanılacak görseller, sloganlar hakkında tek bir kelime bile olmayabilir.
TFF, Suudiler’in önüne milli değerlerimizi, Atatürk ilkelerini getirmemiştir. TFF pankartlar, LED görseller, şarkılar, futbolcuların giyeceği tişörtler, vs. hakkında hiçbir talepte bulunmamıştır. TFF kulüplere de taleplerini sormamıştır.
Maçtan iki gün önce ve maç günü kulüpler IFAB kurallarına aykırı tişörtler ve pankart için talepte bulununca, Suudiler bu talepleri reddetmişlerdir. Suudiler, protokolün son anda değiştirilemeyeceğini değil, taleplerin kurallara aykırı olduğunu savunmuşlardır.
Eğer tahminim doğru ise, TFF, organizasyon şirketine çok büyük tazminat ödeyecek.
Tahminim yanlış ise, protokolde pankartlar, sloganlar, görseller, şarkılar, refakatçi çocuklar ve diğer birçok konu açıkça düzenlenmiş, bunların kullanılacağı öngörülmüş ama Suudiler daha sonra protokolde öngörülmeyen gerekçelerle bunların kullanımını yasaklamışlar, engellemişlerse bu durumda Suudi Arabistan Futbol Federasyonu sorumlu olacak. Buna hiç ihtimal vermiyorum.
KULÜPLERE CEZA VERİLECEK Mİ?
Fenerbahçe ve Galatasaray Atatürk logolu tişörtlere ve hazırladıkları pankartlara izin verilmediği, Atatürk görsellerinin engellendiği, 100’üncü Yıl marşının engellendiği gibi gerekçelerle sahaya çıkmadı ve Süper Kupa maçını oynamadı.
IFAB kurallarına göre, ölmüş veya sağ kişilerin görsellerinin kullanılmasının, siyasi slogan kullanılmasının yasak olduğu dikkate alınırsa, iki kulübün haklı gerekçeler olmaksızın maçı oynamadıkları iddia edilebilir.
2022-2023 Sezonu Süper Kupa Statüsü’ne göre, kupa müsabakasında yer almaya hak kazanmasına rağmen müsabakaya katılmayan kulüp, takip eden sezon Türkiye Kupası’na katılmaktan men edilir ve takip eden sezonda Süper Kupa’da yer alamaz. Ayrıca TFF tarafından Süper Kupa’nın organizasyonu için yapılan masraflar ile organizasyonun iptal edilmesi dolayısıyla TFF’nin karşılaşacağı maddi, manevi her türlü zararı (Üçüncü kişilerle yapılan sözleşmeler gereği ödenmek zorunda kalınan cezai şart, tazminat, vb. dahil) tazminle yükümlü olduğu gibi, Süper Kupa’nın ticari haklarından elde edilen gelirlerin dağıtımına ilişkin olarak hiçbir talepte bulunamaz.
Kural ceza öngörüyor ama TFF kulüplere ceza veremez.
TFF ve kulüpler maç akşamı yayınladıkları ortak açıklamada Süper Kupa müsabakasının organizasyondaki bazı aksaklıklar nedeniyle ortak karar neticesinde ileri bir tarihe ertelendiği duyurulduğu açıklandı.
TFF, organizasyonda aksaklıklar olduğunu duyurduktan sonra kulüplere ceza veremez.
KÖTÜ GÜNLER SONA ERDİ. TFF’Yİ DAHA KÖTÜ GÜNLER BEKLİYOR
Maalesef TFF çok kötü bir sınav verdi.
Cumhuriyetin kuruluşunun 100’üncü yıl dönümünde yurt dışında maç düzenlemek çok saçmaydı.
TFF, maçın Türkiye’de oynanması halinde, ortamın çok gerilmesinden, stadyumda ve çevresinde olaylar çıkmasından, en önemlisi, tribünlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı protesto etmesinden çekinmiştir.
TFF kulüpleri Suudi Arabistan’a kaçırdı da ne oldu?
Bütün ülke TFF’ye bilendi. Araplara yönelik ırkçılık şiddetlendi. İki camia da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı protesto etmek için bekliyor.
TFF, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Süper Kupa maçının Suudi Arabistan’da oynanmasında etkisi olduğu iddiasını yalanladı.
TFF bu iddiayı yalanlasa bile kamuoyu farklı düşünüyor.
TFF ve İçişleri Bakanlığı Türkiye’de oynanacak Süper Kupa için alışılmışın dışında önlemler alacaktır. Suudi Arabistan fiyaskosundan sonra oluşan algıyı nasıl kontrol edeceklerini göreceğiz.

Yorumunuzu Paylaşın