spor hukuku

Neden Türkiye’de Spor Emekçilerinin Sendikası Yok?

Türkiye’de spor sektöründe faaliyet gösteren işçi sendikalarının sayısı gün geçtikçe azalıyor. Var olan sendikalar ise spor emekçileri ile ilgili çalışmalara imza atmıyor.

Dün Resmî Gazete’de 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Gereğince; İşkollarındaki İşçi Sayıları ve Sendikaların Üye Sayılarına İlişkin 2023 Ocak Ayı İstatistikleri Hakkında Tebliğ yayımlandı.

Bu tebliğde çeşitli işkollarında faaliyet gösteren işçi sendikalarının listeleri yer alıyor. Tebliğde sendikaların üye sayıları ve bu üye sayısının sendikanın kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçi sayısına oranı ilan ediliyor.

Sendikanın üye sayısı ve bu üye sayısının işkolundaki işçi sayısına oranı çok önemli.

Zira işçi sendikasının toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilendirilmesi için, sendikanın belli sayıda işçi üyesi olmalı.

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na göre, kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili oluyor (6356 sayılı Kanun md. 41).

Spor sektörü, “Konaklama ve Eğlence İşleri” işkolunda yer alıyor.

Ocak ve Temmuz aylarında yayınlanan genelgelerde konaklama ve eğlence işleri işkolundaki sendikalara bakıyorum.

Her sene spor sektöründe faaliyet gösteren işçi sendikası sayısı azalıyor.

Bu sene sadece iki işçi sendikasının spor alanında çalıştığını gördüm:

  • Turizm Otel Spor Emekçileri Sendikası (Tüm Emek-Sen)
  • Turizm, Otel, Restoran, Eğlence ve Spor İşçileri Sendikası (Tores-İş)

Bu iki sendikanın spor sektöründe aktif çalıştığını görmedim.

Geçtiğimiz senelerde spor emekçileri için çalıştığını iddia eden ve Tebliğ’deki listede yer alan Türkiye Devrimci Spor Emekçileri Sendikası (Spor Emek-Sen), Spor Emekçileri Sendikası (Spor-Sen) artık faaliyet göstermiyor. Bu sendikaların kapanma gerekçesini bilmiyorum.

Bugün spor sektöründe hangi sendika faaliyet gösterirse göstersin, bu sendikanın toplu iş sözleşme yapmaya yetkili olması mümkün değil. Sporun kendi işkolu olmadıkça, hiçbir spor emekçisi sendikası toplu iş sözleşmesi yapmasına imkân verecek üye sayısına ulaşamaz.

Ancak sendikalar sadece toplu iş sözleşmesi yapmak için kurulmaz. Sendikalar spor emekçilerinin hak savunuculuğuna soyunabilir. Bu sendikalar kamuoyunu bilgilendirebilir, spor emekçilerine haklarını öğretebilir, gerektiğinde davalar açabilir.

Ne yazık ki spor emekçileri sendika kültürüne, bilincine sahip değil. Bırakın sendikayı, dernek çatısı altında bile bir araya gelemiyorlar.

Spor emekçilerinin örgütlenmemesinin sebeplerini uzun uzun tartışabiliriz ama kim ne derse desin, örgütlenmemenin haklı gerekçesi olamaz.

Aktif sporcular kulüplerin ve federasyonların olası gazabından çekindikleri için dernek, birlik kurmak istemeyebilirler. Peki aktif sporcu kariyerini sona erdirmiş ve spor sektöründe çalışmaya devam edenlerin mazeretleri nedir? Sporcu kariyerini bitiren ama spora gönül vermeye devam eden kişilerin gerekçeleri nedir?

Sporcuları bir kenera bırakalım.

Teknik direktörler, antrenörler, masörler, tercümanlar, federasyon ve kulüplerde çalışan diğer spor emekçileri ne bekliyorlar?

Herkes başkasının emek harcamasını, taşın altına elini koymasını bekliyor.

Bekliyorlar ama onlar beklerken kulüpler, federasyonlar spor emekçilerini ezmeye devam ediyor.

Yorumunuzu Paylaşın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: