Galatasaray ile TFF arasında büyük gerilime yol açan Oğulcan Çağlayan davasında, görevi kötüye kullandıkları gerekçesiyle Galatasaray’ın Tahkim Kurulu üyeleri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusunda takipsizlik kararı kesinleşti.
Galatasaray SK, 11 Ağustos 2021 tarihinde, TFF Tahkim Kurulu Başkanı Murat Balcı ve üyeler Emine Yazıcıoğlu, Abdürrahim Güneşdoğdu, Eyüp Kul, Hüseyin Haluk Sonsuz, Murat Erbilen ve Osman Baturhan Dursun hakkında “Görevi kötüye kullanma” suçu işledikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
GALATASARAY’IN İTİRAZI DA REDDEDİLDİ, KARAR KESİNLEŞTİ
İlk olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisizlik kararı sonrasında şikayet dilekçisini İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu inceledi.
Soruşturmayı yürüten savcılık, inceleme sonucunda Galatasaray Kulübü’nün TFF Yönetim Kurulu’nun kararlarına istinaden başvurusunu değerlendiren TahkimKurulu’nun kararında herhangi bir suç unsuru olmadığına hükmederek, 15.11.2021 tarihli kararıyla kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ardından Galatasaray karara itiraz etti.
Başvuruyu değerlendiren İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği, itiraza konu olan kararı usul ve yasaya uygun bularak itirazı reddetti. Böylece, TFF Tahkim Kurulu üyeleri hakkındaki takipsizlik kararı kesinleşmiş oldu.
GALATASARAY HER KULVARDA YENİLİYOR
Galatasaray yönetimi, Oğulcan Çağlayan Olayı’nda TFF Tahkim Kurulu üyeleri hakkında sadece savcılığa başvurmakla yetinmemiş; TFF Tahkim Kurulu kararının iptali için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmuştu.
İstanbul BAM, Galatasaray SK’nın başvurusunu reddetmişti.
Açıkçası, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin iptal davasını reddetmesinin ardından savcılığın da takipsizlik kararı vermesi bekleniyordu.
Teknik hukuk bilgisi gerektiren, FIFA ve CAS kararlarıyla şekillenen futbol uyuşmazlıkları hakkında TFF Tahkim Kurulu’nun görevini kötüye kullandığını iddia ederken, Tahkim Kurulu’nun bilerek ve isteyerek hukuka aykırı karar verdiğini ispatlamak gerekiyordu. İstanbul Bölge Adliyesi, iptal davasını reddedince, savcılık da takipsizlik kararı verdi.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararı hukuka uygun mu?
Tartışılır.
Özellikle Galatasaray SK’nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dayanarak TFF Tahkim Kurulu’nun bağımsız ve tarafsız olmadığına yönelik iddiasının mahkeme tarafından savuşturulmasının üzerinde durmak gerekiyor.
Mahkemenin gerekçesini paylaşıyorum:
”Avrupa İnsan Haklar Mahkemesi, Ömer Kerim Ali Rıza kararında “(…) adil yargılanma hakkının Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Tahkim Kurulunun bağımsızlığı ve tarafsızlığı açısından ihlal edildiğine karar vermiştir. (…). Hal böyle iken; Türkiye Futbol Federasyonu Uyuşmazlık Çözüm Kurulu nezdinde, gerekse Tahkim Kurulu nezdinde bu yönde bir itirazda bulunmadıkları gibi hukuki dinlenilme ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği savını ileri sürmemişler yargı yetkisini benimsemişlerdir. Bu iddianın bilahare ileri sürülmesi çelişkili davranış yasağı ve MK 2. maddesi gereğince dürüstlük kuralı kapsamında değerlendirilmelidir ve anılı hususlara aykırılık teşkil eder. (…) Tahkim Kurulu’nun yapısı ve oluşumu hukuki dinlenilme ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde kabul edilemez. Tahkim kurulunun oluşum ve faaliyetlerinde kamu düzenine ve yasaya aykırılık bulunmadığı, yazılı ve görsel basında çıkan yorum ve haber içerikli bir kısım yayının kurulun bağımsız ve tarafsız olmadığı şeklindeki ağır hukuki sonuçlar doğuran iddiaya tek başına ve yeterli dayanak olmayıp emsal gösterilen AİHM kararlarının ancak karara konu olay yönünden aykırılığı tespit edip tüm tahkim karar ve heyetleri yönünden geçerli ve bağlayıcı kabul edilemeyeceği değerlendirilmiştir. (…).”
Mahkemenin yukarıdaki gerekçesi hukuka aykırı.
Mahkeme AİHM’nin kararını okumamış ya da içeriğini saptırmayı tercih etmiş.
AİHM, Ali Rıza ve Diğerleri Kararı’nda TFF Tahkim Kurulu’nun bağımsız ve tarafsız olmadığını tespit ettikten sonra, bu durumun sistematik bir sorun olduğunu açıklamış ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu sistematik sorunu en kısa sürede çözümlemesi gerekiğine işaret etmiştir.
AİHM, ”bu sistematik sorundur” demesine rağmen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin “AİHM kararlarının ancak karara konu olay yönünden aykırılığı tespit edip tüm tahkim karar ve heyetleri yönünden geçerli ve bağlayıcı kabul edilemeyeceği” şeklinde uydurduğu gerekçesi hukuka aykırıdır.
Mahkemenin sistematik sorunu görmezden gelmesi kabul edilemez.
Galatasaray SK’nın İstanbul BAM’ın red kararından sonra Yargıtay’a başvurduğunu biliyoruz.
Kulübün kesinleşen takipsizlik kararına karşı harekete geçip geçmeyeceğini zaman gösterecek.
Galatasaray SK, soluğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde alır mı?
Galatasaray SK bugüne kadar onlarca hukuk katliamının mağduru oldu. Kulüp hiçbir dosyayı AİHM’ye taşımadı.
Belki bu kez şeytanın bacağını kırarlar.