Türkiye’de çok ciddi bir istismar sorunu var. Kamuoyu bildiği istismar olaylarına tepki gösteriyor ancak devlet, kendisinden beklenen şekilde davranmıyor.
Sporda istismar ise hiçbir zaman kamuoyunda ve devlet içinde tartışılmadı. Sporcu çocuklar şiddet hareketlerine maruz kalıyorlar. Dövülüyorlar. Yanlarında müstehcen içerikli sohbetler yapılıyor, onlar da sohbetlere dahil ediliyorlar. Hakaretler eşliğinde antrenman ve maç yapıyorlar. Cinsel tacize uğruyorlar. Tecavüz ediliyorlar. Ve bu davranışlar yabancılardan değil; antrenörlerinden veya yöneticilerinden geliyor.
Dünya bu şiddeti İngiltere’deki skandalın patlak vermesiyle yeniden tartışmaya başladı. İngiltere’de birkaç eski futbolcu, altyapı takımlarında antrenörleri ve menajerleri tarafından istismar edildiklerini açıkladılar. İngiltere Futbol Federasyonu ve ardından savcılık büyük bir soruşturma başlattı. Bugüne kadar futbol dahil 22 spor branşında 526 mağdur ve 184 fail tespit edildi.
Türkiye’de ise bu konu ciddi tartışılmıyor. Devlet gerekli önlemleri almıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın sporda çocuk koruma politikası yok. Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, geçen hafta bir televizyon programında “yapanların üzerine acımasızca gidiyoruz” dedi. Konuyla ilgili bir politikası olduğunu söyleyemedi. Söyleyemez. Devletin politikası yok. İş işten geçtikten sonra, bir şekilde ortaya çıkmış birkaç faile ceza vererek çocukları koruyamazsınız.
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) de, bu konuyu hiç gündeme getirmiyor. Oysa Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) konu ile ilgili raporlar ve hareket planı yayınladı. TMOK, bu kararları Türkiye’de uygulamaktan kaçınıyor; devlete konu ile ilgili bilgi vermiyor.
Federasyonlar ise gizlilik derdinde. Zira federasyon yöneticileri, antrenörleri ve federasyon seçimlerinde oy veren kulüplerin yöneticileri ve antrenörleri istismar olaylarına karışıyorlar.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) kağıt üzerinde “Çocuk Koruma Programı” başlattı ancak federasyon topu kulüplere attı. Kulüpler, üniversitelerle anlaşacak ve üniversiteler eğitim verecek. Peki kulüpleri kim denetleyecek? Velileri kim eğitecek? Koordinasyonu kim sağlayacak?
Devlet, sporcu çocukların istismarını artık gündeme almalı ve konu hakkında politika oluşturmalıdır. Hukuk, psikoloji, pedagoji, psikiyatri, spor yönetimi gibi birçok dalın uzmanları bir araya getirilmeli; dünyadaki uygulama örnekleri tartışılıp Türkiye’ye özel çocuk koruma programı oluşturulmalıdır. Bu program tek elden yürütülmeli; denetlenebilir bir yapısı olmalı. TFF dahil tüm federasyonlar bu programa tabi tutulmalı. TFF, kendi başına hareket etmemeli. Adamına göre yaklaşım engellenmeli.
iyi günler istismarın hangi çeşidi üzerine yapıldı araştırmalar ? teşekkür ediyorum
Cinsel, fiziksel, duygusal istismar hakkında araştırmalar yapılmaktadır.