Bugün Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’nun sayfasına baktım.

Kurul başkanı hâlâ Yılmaz Akçil.

Kamuoyu Yılmaz Akçil’i Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi ve Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasına dair kararlara karşı açılan iptal davalarından tanıyor. … bu davalarda red kararı veren Danıştay 10. Dairesi’nin başkanı idi. Özellikle İstanbul Sözleşmesi ile ilgili, oyçokluğu ile alınan karar hem kamuoyunda hem de akademide çok tepki çekmişti. (İstanbul Sözleşmesi ile ilgili karara karşı yapılan temyiz başvurusunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararı için tıklayın.

Spor hukuku ile ilgilenenler ise Yılmaz Akçil’i pekçok hukuka aykırı kararı ile tanıyorlar.

Yılmaz Akçil’in başkanlığını üstlendiği Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu, suçta ve cezada kanunilik ilkesini ihlal eden ceza kararlarını onamakla biliniyor. Başka hukuka aykırı kararları da var.

Yılmaz Akçil, Ankara asliye hukuk mahkemesinin Türkiye Boks Federasyonu’nun genel kurulu ile ilgili tedbir kararının uygulanamayacağına dair karar vermeye cüret etmişti. Türkiye Boks Federasyonu, Akçil’in kararını uygulayarak genel kurulu düzenledi. Sonra ne oldu? Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi, genel kurulun iptaline karar verdi.

Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’nun bazı kararları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru konusu oldu.

A. M. / Türkiye başvurusunda (Başvuru no. 67199/17) AİHM, GSB Tahkim Kurulu’nun Türkiye Herkes İçin Spor Federasyonu’nun Disiplin Talimatı’nı geçmişe etkili uygulamasına arka çıktığını tespit ettiği gibi, Talimat’taki zamanaşımı süresi geçmesine rağmen, sırf ceza vermek için Türk Ceza Kanunu’nun 216’ncı maddesinde düzenlenen “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama suçu”nu ve TCK’daki zamanaşımı süresini uyguladığını ortaya koydu.

Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’nun bugüne kadar bilinen en rezil kararı buydu.

Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’nun kararlarına karşı AİHM’ye yapılan bazı başvurular hakkında devlete sorular gönderildi. Yasemin Altıner Akıncı (Başvuru No. 9570/23), Metin Çeker (Başvuru No. 22421/16), Ali Nihat Yazıcı (Başvuru No. 38976/18) başvuruları ile ilgili soruları AİHM’nin sitesinde okuyabilirsiniz.

Bu başvurularda ortak iddialar, Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’nun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi anlamında mahkeme olmadığı, tarafsız ve bağımsız olmadığı yönünde. Ayrıca ifade özgürlüğünün, adil yargılanma hakkının, gerekçeli karar hakkının ve özel hayatın korunması hakkının ihlal edildiği ileri sürülüyor.

İşte o kurulun başkanı Yılmaz Akçil, 30 Ocak 2024 tarihinde, Cumhurbaşkanı tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildi.

Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’nun sayfasını açarken, Yılmaz Akçil’in ismini göreceğimi zannetmiyordum. Zira, Anayasa’ya göre, Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında resmî veya özel hiçbir görev alamazlar (Anayasa md. 146/VII).

Yılmaz Akçil, Anayasa Mahkemesi üyesi iken ayrıca Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’nda görev alamaz. Akçil’in Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu üyeliğine devam etmesi Anayasaya aykırı.

Peki Akçil’i kime şikayet edeceğiz?

Anayasa’ya saygısı olmayan Anayasa Mahkemesi üyesini kurulda tutan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ı mı şikayet edelim? Kime şikayet edelim?

Anayasa Mahkemesi üyesini Anayasa Mahkemesi’ne mi ihbar edelim? “Üyeniz, Anayasa’yı çöpe attı” mı diyelim?

Gençlik ve Spor Bakanı Tahkim Kurulu’nda dava açarsak, Yılmaz Akçil’i red mi edelim? Kurul, bu red talebini nasıl değerlendirecek? Yılmaz Akçil, içinde bulunmaması gereken kurulda kendisiyle ilgili red talebini mi değerlendirecek?

Gençlik ve Spor Bakanı Tahkim Kurulu’nun, Yılmaz Akçil’in Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildiği 30 Ocak 2024 tarihinden itibaren verdiği tüm kararlar hukuka aykırı. Yılmaz Akçil kuruldan ayrılana kadar verilecek kararlar hukuka aykırı olacak.

Gençlik ve Spor Bakanı Tahkim Kurulu’nun bu hukuka aykırı kararlarına karşı yargı yolu kapalı. Anayasa’nın 59’uncu maddesi, tahkim kararlarına karşı Türk yargısına başvurmayı yasaklıyor.

Bu kararlara karşı Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvurulabilir. KDK esasa etkili karar veremez, sadece tavsiye karar verebilir ama en azından insan hakları ihlali, adil yargılanma hakkının ihlali kayıt altına alınır.

Gençlik ve Spor Bakanı Tahkim Kurulu kararlarına karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru düşünülebilir.

Devletimi dava edemem” diyecek kadar şuursuz değilseniz, AİHM’ye başvurabilirsiniz.

Belki bu kadar uğraşmaya gerek kalmaz.

Belki Yılmaz Akçil istifa eder.

Eder mi?

Sahi, Akçil GSB Tahkim Kurulu’na ne zaman atanmıştı? Görev süresi ne zaman bitiyor?

Devlet şeffaf olmadığı için, bu soruların yanıtlarını bilmiyoruz.

Bekleyip göreceğiz.

Yorumunuzu Paylaşın

SON YAZILAR