Türkiye’de kötü sonuç alan bütün takımların yöneticileri kabahati hakemlerde buluyorlar. Ülkede takımların kötü oyunlarından çok hakemler konuşuluyor.
Kulüp yöneticileri hakemlere hakaret ediyor, hakemleri çete olmakla suçluyorlar. Bazı yöneticiler hakemlerin bahis oynadıklarını iddia ettiler.
Rizespor’un eski başkanı Hasan Kartal bir maçtan sonra hakemler için “bunlar buradan nasıl çıkacaklar, merak ediyorum” demişti.
Hasan Kartal bir başka maçtan sonra ise canlı yayında “silahım olsa hakemi vururdum. Samimi söylüyorum” demişti. Bu söze yayındakiler gülmüştü.
Türkiye Futbol Federasyonu hukuk kurulları hakemlere yönelik saldırgan tavra pek ses çıkarmıyor.
Açıkçası, federasyon adamına göre muamele yapıyor.
Özellikle “adamına göre” diyorum. Zira futbol camiası içinde kadın yönetici kalmadı. Futbol adamlar tarafından oynanıp yönetiliyor.
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, büyük takımların yöneticileri hakem hakkında ağır konuştukları zaman, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki ifade özgürlüğünden dem vurup yöneticilere ceza vermiyor. Aynı kurul, küçük takımların yöneticilerine acımıyor.
Hakem eleştirisi konusu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) önüne geldi.
Devlet Fenerbahçe, Fenerbahçe’nin bazı yöneticileri ve Galatasaray ile uzlaştı. Devlet onlara tazminat ödemeyi kabul etti.
Keşke her gün hakemlere sallayan bu kulüplerin yöneticileri devletle anlaşmasalardı ve devlet Türkiye Futbol Federasyonu yüzünden mahkum olsaydı! Belki devlet TFF’nin kulağını çekerdi.
Türkiye ayağından sonuç çıkmadı ama hakem eleştirisi ve ifade özgürlüğü konusu tekrar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin önüne geldi.
Bu sefer Portekiz’deki Porto kulübü ve kulübün yöneticileri AİHM’ye başvurmuşlar.
AİHM, Porto Kulübü’nün ve yöneticilerinin (Francisco José de Carvalho Marques, Jorge Nuno Pinto da Costa) başvurularını ciddi bulmuş ve Portekiz’e bazı sorular yöneltmiş.
Porto Kulübü’nün yöneticileri hakemlerin performansları ve genel olarak hakemlik sistemi hakkında beyanlar vermişler. Bu beyanlar ülke çapında yayın yapan medya kuruluşlarında yayınlanmış. Porto Kulübü de bu beyanları resmi internet sitesinde yayınlamış.
Portekiz Futbol Federasyonu bu yöneticilere ve kulübe para cezaları vermiş. Ayrıca federasyon bu yöneticilere hak mahrumiyeti cezaları da vermiş.
Kulüp ve yöneticiler, AİHM’ya yaptıkları başvuruda, kamuyu ilgilendiren bir konuda yorum yaptıklarını; Portekiz Futbol Federasyonu’nun ve futbol hakemlerinin kamuya mal olmuş kişiler olmaları sebebiyle eleştiriye katlanmak zorunda olduklarını iddia etmişler.
AİHM, Portekiz’e gönderdiği sorularda,
- Başvurucuların beyanlarının kamuyu ilgilendirip ilgilendirmediğini, bu sözlerde kamu yararı olup olmadığını;
- Başvurucuların beyanlarında konu edilen kişilerin kamuya mal olmuş kişiler olup olmadığını,
- Portekiz Futbol Federasyonu’nun ifade özgürlüğü ile özel hayatın korunması arasında menfaat dengesini dikkate alıp almadığını,
- Başvuruculara verilen cezaların ve yargılama masraflarının ifade özgürlüğünün kullanımını etkileyecek, hakkın özüne dokunacak nitelikte olup olmadığını
sormuş.
Acaba Portekiz bu sorulara nasıl yanıt verecek?
Umarım bu başvuruda uzlaşma olmaz ve AİHM’nin “spor ve ifade özgürlüğü” konusundaki güncel değerlendirmesini okuruz.
NOT:
Başvuru konusu olayla ilgili araştırma yaparken Portekiz’de faaliyet gösteren Spor Tahkim Mahkemesi’ni (Tribunal Arbitral de Sporto) buldum.
Mahkemenin internet sitesi: https://www.tribunalarbitraldesporto.pt
Spor hukuku ile ilgilenen hukukçulara bu siteye göz atmalarını öneririm.
Spor ve Hukuk 