Sözcü gazetesinde, 9 Mart 2018 tarihinde yayınlanan yazımı linkler ekleyerek paylaşıyorum.
“Geçen hafta Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın spor il müdürleri ile çektirdiği bir fotoğraf gördüm. Fotoğrafta bir kadın bile yoktu.
Merak ettim. Bakanlığın, Spor Genel Müdürlüğü’nün ve federasyonların sitelerini inceledim. Kadın yönetici, kurul üyeleri aradım. Maalesef çok az kadın listelerde yer alıyor.
Bakanlık ve genel müdürlük teşkilatının üst yönetiminde kadın yok. Gençlik ve Spor Bakanı, bakan yardımcısı, müsteşar, müsteşar yardımcıları, Spor Genel Müdürü hep erkek. Daire başkanlarının, müdürlerin tamamı erkek. Merkez Danışma Kurulu, Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu, Genel Müdürlük Ceza Kurulu, Merkez Ceza Kurulu gibi kurullarda kadın üye yok. Tahkim Kurulu‘nda sadece bir kadın üye var.
Bakanlık ve Genel Müdürlük bünyesindeki kadına karşı ayrımcı politika, spor federasyonlarına da yansımış. Bugün sadece Oryantiring Federasyonu, Satranç Federasyonu ve Yelken Federasyonu‘nda kadın başkan görüyoruz. Çoğu spor federasyonunun yönetim kurullarında ve diğer kurullarında kadın üye bulunmuyor. Erkek kulübü şeklinde faaliyet gösteren onlarca federasyon var. Bazı federasyonlar göstermelik, sadece bir kadın üye bulunduruyor.
Türkiye’de 4.606.452 faal sporcu bulunuyor. Faal kadın sporcu sayısı ise 1.606.113. Kadınlar, toplam sporcu sayısının üçte birini oluşturuyor. Kadın sporcu sayısı bu kadar yüksek iken, neden spor teşkilatında kadın yönetici bu kadar az? Neden spor teşkilatında kadınlara karşı şiddetli ayrımcılık yapılıyor?
Türkiye, İngiltere ve Fransa’yı örnek almalı. En azından spor teşkilatında ve spor federasyonlarında asgari %30 kadın yönetici kotası öngörülmeli. Sadece yönetim kurullarında değil, tüm kurullarda en az %30 oranında kadın üye olmalı.”