Bugün spor temalı bir radyo istasyonunda bir meslektaşımı dinledim.
Meslektaşımın bazı iddiaları ile ilgili bazı düzeltemeler yapmak zorundayım.
Önce iddiaları yazacak, sonra yorumlarımı paylaşacağım.
1. “Bugüne kadar ‘hakaret’ isnadı ile sevk yapılmadı”
Şenol Güneş’in hakaret yerine sportmenliğe aykırı hareket sebebiyle ceza alması kamuoyunda eleştiriliyor. Disiplin sevki ‘hakaret’ sebebiyle yapılmasına rağmen, PFDK, ‘sportmenliğe aykırı hareket” suçunun işlendiğine kanaat getirdi.
Programın sunucusu, hakarete rağmen sportmenliğe aykırı hareket sebebiyle ceza verilmesinin doğru olup olmadığını sordu.
Koyu Beşiktaşlı olan meslektaşım “bu vakte kadar her olayın sportmenliğe aykırı hareket çerçevesinde cezalandırıldığını”, “küfürün bu şekilde sevk edildiğini, “son 3-4 yıldır hiçbir PFDK sevkinde hakaret görmediğini” söyledi.
Öncelikle, Şenol Güneş’in PFDK’ya sevki ‘hakaret” isnadı ile yapıldı yapıldı.
Bunun dışında, PFDK’nın ‘hakaret’ nitelendirmesi ile verdiği onlarca disiplin cezası var. TFF’nin sitesinde bu kararlar çok rahat bulunabiliyor. Bu linke tıklamanız yeterli: https://goo.gl/a3JC67
2. Tribün Kapatılması Sebebiyle “Görevi Kötüye Kullanmak”tan Ötürü Dava Açılabilir:
Meslektaşım, hiçbir olaya karışmayan taraftarların, tribün kapatılması sebebiyle “görevin kötüye kullanılması” sebebiyle dava açabileceğini iddia etti.
Bu davanın kime açılacağını anlamadım. Kulübe mi? TFF’ye mi dava açılacak? Bunlar nasıl görevi kötüye kullanıyor? Kulüp yöneticileri, görevi kötüye kullanma suçunu işleyebilirler mi? Nasıl işlerler?
Taraftarların tribün kapatılması sebebiyle dava açmadıkları da iddia edildi. Oysa Fenerbahçeliler Derneği, Tüketici Mahkemesi’ne başvurup tedbir kararı almayı başarmıştı.
Dernek, bu gelişmeyi aşağıdaki açıklama ile duyurmuştu:
Değerli Fenerbahçeliler,
TFF PFDK’nın 18.02.2016 gün ve 60 sayılı kararının iptali ile Kasımpaşa maçına Maraton ve Okul açık tribünlerine giriş yapanların passolig kartlarına bloke konulmasına dair kararın iptali ve tedbiren durdurulması amacıyla açtığımız davalardan birinde İstanbul 6.Tüketici mahkemesince 4 taraftarımız için e-bilet kartlarındaki blokenin (dava sonucu ile ilgili olarak yaklaşık haklılık anlamına gelen) HMK 289 maddesi kapsamında tedbiren KALDIRILMASINA karar verilmiştir.
Bu karar kulübümüze, Aktifbank’a ve TFF’ye tebliğ edilmiştir.
Derneğimiz tarafından önceki gün aynı zamanda tahkim kuruluna da bahsi geçen PFDK kararının kaldırılması için çok kapsamlı bir itiraz dilekçesi verildi. 6. Tüketici mahkemesinin kararı verilince ek bir dilekçe bu kararı tahkim kuruluna ilettik.
Beklentimiz Tahkim kurulunun haksız olan ve bir mahkeme kararı ile de sübut bulunan bu PFDK kararının Perşembe akşamı yapılacak toplantıda kaldırılması yönünedir.
Aksi halde Tüketici mahkemesi kararını emsal göstererek binlerce yeni dava açılmasına, böylelikle mahkemelerin gereksiz bir iş yükü altına sokulmasına ve her bir davacı için talep edilen 10.195 TL (toplamda yaklaşık 245 milyon TL) tazminat nedeniyle TFF’nin maddi zarara uğratılmasına sebebiyet verecekleri ortadadır.
Tahkim kurulundan PFDK kararının kaldırılması yönünde bir karar çıkması halinde taraftarlarımızca bir işlem yapılmasına gerek kalmadan BJK karşılaşmasına girilebilecektir.
Aksi bir karar verilmesi halinde ise bu akşam yayınlayacağımız ve ekine emsal kararı ekleyeceğimiz dilekçelerle yarın sabah erkenden Tüketici Mahkemelerinde tedbir talepli tazminat davalarını açmak gerekmektedir. Aksi takdirde karar yalnızca hakkında karar verilen kişiler için geçerli olacaktır.
Dava açılmasının bir maliyeti bulunduğundan dolayı mümkünse davaların olabildiğince çok sayıda taraftar tarafından BİRLİKTE açılması ve böylece masrafın ortaklaştırılması suretiyle dava açılması yerinde olacaktır . Bu konudaki açıklamalarımızı web sitemiz ve sosyal medya sayfalarımızdan takip edebilirsiniz.
Fenerbahçeliler Derneği / FeDeR
3.“Hakemin Raporu ile Görüntüler Arasında Fark Olduğu Zaman Tahkim Kurulu’na Başvurulabilir”:
Sunucu, kırmızı kart gören Alper Potuk ile ilgili bir soru sordu. Sunucu, Potuk’un kırmızı kart gördüğü pozisyonda hakemin çizdiği senaryonun ekrandan farklı gözüktüğünü belirtti ve hakemin kararına/raporuna karşı itiraz edilip edilemeyeceğini sordu.
Sayın meslektaşım, sevke itiraz edilebileceğini, PFDK kararına karşı Tahkim Kurulu’na başvurulabileceğini söyledi. Meslektaşım, “görüntülerin izlenecek karar verilebileceğini” ve “akla uygun olanın hukuka da uygun olduğunu” söyledi.
Oysa hakemin kararlarına ve kartlarına çok istisnai hallerde itiraz edilebilir. Hakem, sahanın hakimidir. Futbol Disiplin Talimatı’nda disiplin kurullarının hakemin kararlarına hangi ihtimalde müdahale edebileceği öngörülmüştür.
Futbol Disiplin Talimatı’nın 86’ncı maddesinin ilgili düzenlemesi aşağıdaki gibidir:
(2) Disiplin Kurulu müsabaka esnasında meydana gelen olaylarla ilgili hakem kararlarının hiçbirini değiştiremez veya bozamaz.
(3) Disiplin Kurulu, hakemin saha içerisindeki futbolculara ilişkin disiplin uygulamalarını (sarı kart ve kırmızı kart uygulamalarını) ve sonuçlarını ANCAK ŞAHISTA HATA hallerinde ortadan kaldırabilir.
Görüldüğü üzere, hakemin pozisyonu yanlış yorumlaması tek başına kararın kaldırılmasını sağlamaz. Görüntüler eşliğinde yapılacak itiraz sonuç vermez. Vermemelidir.
4. “Takım Halinde Sportmenliğe Aykırı Hareket” Nedir?
Sayın meslektaşım futbol oynayanların, futbolla ilgilenenlerin bile ‘takım halinde sportmenliğe aykırı davranış’ın ne olduğunu bilmediklerini söyledi.
Haklıdır.
Bu yazıyı okuyanlar için ilgili düzenlemeyi hatırlatayım.
MADDE 40 – TAKIM HALİNDE SPORTMENLİĞE AYKIRI HAREKET
(1) Aşağıda belirtilen hususlar, takım halinde sportmenliğe aykırı hareketlerdir:
a) Müsabaka öncesinde, sırasında veya sonrasında takımın en az altı futbolcusunun hakem tarafından sarı veya kırmızı kartla cezalandırılması,
b) Müsabaka öncesinde, sırasında veya sonrasında takımın en az üç futbolcusunun hakem tarafından müsabakadan ihraç edilmesi,
c) Müsabaka öncesinde, sırasında veya sonrasında,birden fazla futbolcunun veya görevlinin birlikte hareket ederek bir müsabaka görevlisine hakaret etmesi, kararlarına karşı sportmenliğe aykırı şekilde itiraz ederek karşı çıkması, baskı kurmaya çalışması, tehdit etmesi, söz konusu kişiye karşı güç kullanması.
(2) Yukarıdaki fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen şekilde takım halinde sportmenliğe aykırı hareket edilmesi halinde Süper Lig kulüplerine, görülen her bir sarı kart için 1.500.-TL, kırmızı kart için 3.000.-TL; 1. Lig kulüplerine, görülen her bir sarı kart için 750.-TL, kırmızı kart için 1.500.-TL; 2. Lig kulüplerine, görülen her bir sarı kart için 350.-TL, kırmızı kart için 750.-TL; 3. Lig kulüplerine, görülen her bir sarı kart için 200.-TL, kırmızı kart için 400.-TL para cezası verilir
(3) Yukarıdaki fıkranın (c) bendinde belirtilen şekilde takım halinde sportmenliğe aykırı hareket edilmesi halinde ise, kulüplere kendi lig kategorilerinde altı sarı kart görülmesi halinde verilen miktarlarda para cezası verilir.
5. “Hakeme Yapılan Hakaretin Soruşturulması Şikayete Bağlıdır”
Fenerbahçe-Beşiktaş maçının hakemi Ali Palabıyık hakkında çok ağır hakaretler paylaşıldı. Hakaret sahipleri arasında Şenol Güneş ve kulüp yöneticileri de var.
Sayın meslektaşım, hakaret suçunun soruşturulmasının şikayete bağlı olduğunu; Ali Palabıyık’ın rahatsız olup başvurmadığı sürece kimsenin hakaret edenleri soruşturamayacağını iddia etti.
Bu konuda bir düzeltme yapmam lazım.
Futbol hakemleri, bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılır. 6222 sayılı Kanun bu hususu açıkça düzenlemiştir.
İlgili hüküm aşağıdaki gibidir:
Hakemler, gözlemciler ve temsilciler
MADDE 20 –(1) Spor müsabakalarında görev yapan hakem, gözlemci ve temsilciler bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılır.
Bir hakeme, göreviyle bağlantılı olarak hakaret edenler, kamu görevlisine hakaret etmiş olurlar.
Türk Ceza Kanunu uyarınca, kamu görevlisine karşı işlenen hakaret suçları re’sen soruşturulur. Bu suçların soruşturulması şikayete bağlı değildir (TCK md. 131).
Sayın meslektaşım, hakemlerin kamu görevlisi sıfatını gözden kaçırmış.
6. “UEFA Tahkim Kurulu”
Sayın meslektaşım sık sık UEFA Tahkim Kurulu’nu andı.
Bu konuda da bir düzeltme yapayım.
UEFA bünyesinde tahkim kurulu yok. Temyiz kurulu var. Bu kurulun İngilizce adı “the Appeals Body“, Fransızca karşılığı ise “L’Instance d’Appel“dir. Bu kavramların içinde “tahkim” (arbitration/arbitrage) ifadesi geçmemektedir. Kurulların yapısının, işlevinin tahkim ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.
“UEFA Temyiz Kurulu” ifadesi daha doğru olacaktır.