WADA Bağımsız Soruşturma Kurulu’nun hazırladığı rapor dün açıklandı.
Rapor dünyada büyük yankı uyandırdı. Türk spor medyası ise sadece ajanslardan aldığı haberleri tercüme ederek haber yapmayı tercih etti.
Spor kamuoyu bu raporu Rus atletizmi üzerinden değerlendirmeyi tercih ediyor. Oysa raporda Türk sporu ve özellikle Aslı Çakır Alptekin ile ilgili çarpıcı tespitler ve iddialar yer alıyor.
Bu iddialar kısaca şöyle:
1) Biyolojik Pasaport uygulaması 2010 yılında başladı. 83 sporcuda anormal sonuçlar elde edildi. Rusya, 29 sonuç ile lider. Türkiye ise 9 sonuçla ikinci sırada.
2) 15 Haziran 2015 tarihinde WADA 2013 Yılı Dopingle Mücadele Kurallarının İhlali Raporu‘nu yayınladı.
Bu rapora göre, Türkiye, 53 doping ihlali ile birinci sırada.
Raporda, iki tablonun “Rus sporcular arasında sistematik doping kullanımı iddiaları”nı desteklediği iddia edilmiş.
Bu iddia kabul edilirse, Türk sporcuların da sistematik dopinge bulaştığı ileri sürülebilir.
3) Rusya Atletizm Federasyonu Başkanı Valentin Balakhnichev, IAAF ve WADA yetkilileriyle yaptığı toplantıda “sadece Rusya’da doping yapılmadığını“, “Türkiye’nin de ciddi doping problemi olduğunu” belirtmiş.
4) Raporda Aslı Çakır Alptekin hakkında ilginç tespitler yer alıyor:
29 Temmuz 2010 ila 5 Ağustos 2012 tarihleri arasında Alptekin‘den 9 numune alınmış. Bu numunelerin hepsinde anomali saptanmış.
Kayıtlardan, Alptekin ile ilgili anomali saptamasının, dönemin Atletizm Federasyonu Genel Sekreteri Nihat Doker‘e 22 Ekim 2012’de bildirildiği anlaşılıyor. Oysa dokuz anormal değerden sekizi 2012 Londra Oyunları’ndan önce tespit edilmişti.
Bağımsız Kurul, Alptekin‘in anormal değerlerinin hemen değerlendirilmeyerek ve bildirilmeyerek Alptekin’in 2012 Londra Oyunları’nda yer almasına izin verildiğini iddia etti. Kurul, söz konusu gecikme, ağırdan almadan ötürü Alptekin‘in dosyasının tekrar incelenmesini önerdi.
SONUÇ
WADA Bağımsız Soruşturma Kurulu’nun raporu Türk sporu açısından da değerlendirilmelidir.
Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, Türkiye Dopingle Mücadele Kurumu, spor federasyonları, kulüpler, sporcular, antrenörler hakkında soruşturma açılmalıdır.
IAAF, Rusya Ulusal Olimpiyat Komitesi, Rusya Atletizm Federasyonu, Rusya Dopingle Mücadele Kurulu, Moskova Doping Laboratuvarı, Lozan Doping Laboratuvarı ve diğer kuruluşlar ile kişiler hakkında paylaşılan tespitler, iddialar ve öneriler Türk spor yönetimi açısından irdelenmelidir.