Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 27/12/2023, 2022/52 E., 2023/3327 K.

T.C.

D A N I Ş T A Y

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2022/52

Karar No : 2023/3327

TEMYİZ EDEN (DAVACI) :

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) :… Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 17/06/2021 tarih ve E:2018/179, K:2021/3386 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Crossfit spor dalının Türkiye Cimnastik Federasyonu çatısı altında bulunan aeorobik spor dalı içerisinde faaliyet göstermesine ilişkin … tarih ve … sayılı Gençlik ve Spor Bakanlığı Oluru’nun iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 17/06/2021 tarih ve E:2018/179, K:2021/3386 sayılı kararıyla;

Usul yönünden;

Davalı idare tarafından, davanın Danıştay Kanunu 24. maddesi kapsamına girmediği ve davanın süresinde açılmadığının ileri sürüldüğü,

Uyuşmazlık konusu olayda, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak görevli olduğu ve davanın süresinde açıldığı sonucuna varıldığı,

Esas yönünden;

Türkiye Cimnastik Federasyonunun … tarih ve … sayılı yazısı ile mali genel kurulda kabul edilen Ana Statü değişikliği ile temelde aerobik ve pilates çatısı altında birleşen bazı spor dallarının Türkiye Cimnastik Federasyonuna bağlanmasının talep edildiği, Merkez Danışma Kurulu tarafından söz konusu talebe 20/01/2015 tarihinde uygun görüş verildiği ve dava konusu …tarih ve … sayılı Gençlik ve Spor Bakanlığı Oluru ile “crossfit”in spor dalı olarak Türkiye Cimnastik Federasyonuna bağlanmasına karar verildiğinin görüldüğü,

Mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, vatandaşın ve okuldışı gençlerin fizik, moral güç ve yeteneklerini sağlayan beden eğitimi, oyun, jimnastik ve spor faaliyetlerini sevk ve idare etmekle görevli idarenin, federasyonların meşgul olacakları spor dallarını belirlemek hususunda görev ve yetkisinin olduğu, dava konusu işlemin de, 3289 sayılı Kanun ile belirlenen federasyonlara spor dalı bağlanmasına ilişkin hükümlere uygun olarak Merkez Danışma Kurulunun olumlu görüşü üzerine Bakan Oluru ile gerçekleştirildiğinin görüldüğü, davacı tarafından, crossfit’in Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescilli bir marka olduğu, spor dalı olarak bir federasyona bağlanmasının mümkün olmadığı ileri sürülmekte ise de, içinde çeşitli jimnastik hareketleri barındıran bir güç ve kondisyon aktivitesi olduğu belirtilen crossfit’in spor dalı olarak Türkiye Cimnastik Federasyonuna bağlanmasına yönelik işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, bir güç ve kondisyon aktivitesi markası olan…’in, spor koçu Amerikalı … tarafından ortaya çıkarıldığı, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescilli bir marka olduğu, temyize konu kararı veren Dairenin Başkanının, davalı Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde Tahkim Kurulu Başkanlığı görevini yürüttüğü, bunun da söz konusu kararın tarafsızlığını şüpheye düşürdüğü, markanın korunması ile ilgili verilen yargı ve marka ve patent ofisleri kararları, hukuki mütaala, bilirkişi raporları ve danıştay savcısının görüşü karşısında, davanın reddine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, marka haklarının ihlal edildiği, …’in uluslararası spor düzenlemelerinde spor dalı olarak yer almadığı, dosyadaki hangi bilgi ve belgelere göre karar verildiğinin gerekçede açıklanmamış olmasının gerekçeli karar hakkına aykırı nitelikte olduğu, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, Daire kararındaki gerekçelerin; bilimsel inceleme sonucu ortaya konulmuş ögelere dayanmadığı, uluslararası kuralların kabullerinden uzak nitelikte olduğu, ileri sürülen iddialarla ilgili ve yeterli yanıt içermediği, davalı idarenin savunmalarını tekrar ettiği, bu nedenle gerekçe ilkesine aykırı olduğu, Daire kararında … markasının spor dalı olarak tesciline ilişkin objektif bir kriter ortaya konulamadığı ve dava konusu işlemin gerçek anlamda yargısal denetime tabi tutulmadığı, uluslararası tescilli bir markanın spor dalı altında düzenlenmesi, eğitimi ve ücretlendirilmesi konularında davalı dairenin düzenleme yapmasının hukuka aykırı nitelikte olduğu, mülkiyet hakkının ihlal edildiği, Uluslararası Olimpiyat Komitesi ve FİG gibi uluslararası konunun uzmanı spor otoriteleri tarafından spor dalı olarak tescil edilmemiş bir markanın bir spor dalı olarak tanınması ve tescili yoluna gidilmesinin davalı idareye verilen takdir yetkisinin yasal sınırlar içinde kullanılmadığının kanıtı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;

“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

b) Hukuka aykırı karar verilmesi,

c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Davacı tarafından, temyize konu kararı veren Dairenin Başkanının, davalı Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde Tahkim Kurulu Başkanlığı görevini yürüttüğü, bunun da söz konusu kararın tarafsızlığını şüpheye düşürdüğü iddia edilmiş ve Daire Başkanının söz konusu görevi yürüttüğü anlaşılmış ise de, 28/01/2012 ve 28187 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu Yönetmeliği’nin, “Kurul, görevinde bağımsızdır.” şeklindeki “Kurulun oluşumu” başlıklı 4. maddesinin 5. fıkrasının ilk cümlesi ve “Kurulun görev ve yetkileri” başlıklı 5. maddesi dikkate alındığında, temyize konu kararda oyu bulunan Daire Başkanının, dava konusu işlemin tesisine ilişkin herhangi bir görevi bulunmayan ve görevinde bağımsız olan Tahkim Kuruluna salt Başkanlık etmesi nedeniyle bakılan davada tarafsız olamayacağının düşünülemeyeceği sonucuna varıldığından, söz konusu iddiaya itibar edilmemiştir.

Diğer taraftan, davacı tarafından, “crossfit”in spor dalı tanımı içerisinde yer almasına ilişkin Türkiye Cimnastik Federasyonu Ana Statüsü’nde yapılan değişikliğin iptali istemiyle Türkiye Cimnastik Federasyonuna karşı adli yargı yerinde açılan davada, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile, “(..) davaya konu … markasının davacı şirket adına 2012/90175 sayı ile 30/05/2012 tarihinden itibaren Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli olduğu, davalı Federasyon tarafından … ibaresinin Türkiye Jimnastik Federasyonunun Yetkilendirilmesine İlişkin Türkiye Cimnastik Federasyonu Ana Statüsü’nde değişiklik yapan Genel Kurulunda branş olarak belirlenmesinin ve dava konusu spor hizmetlerinin yapılmasına ilişkin düzenlemeler getirilmesinin davacının marka hakkına koruma süresi içerisinde yapılmış müdahale teşkil ettiği, ilgili ibarenin Uluslararası Olimpiyat Komitesi, Uluslararası Jimnastik Federasyonu, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ve Paralimpik Komiteleri nezdinde spor dalı olarak tanımlanmadığı, bu kapsamda davalı (sehven davacı yazıldığı anlaşılmıştır.) Federasyon tarafından yapılan müdahalelerin davacının (sehven davalı yazıldığı anlaşılmıştır.) marka hakkını ihlal ettiğinin kabulünün gerektiği” gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı Federasyonun 29/01/2018 tarih ve 30316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ana Statü Değişikliğinin 2/j maddesinin … markası açısından iptaline karar verilmiş, bu karara karşı davalı Federasyon tarafından yapılan istinaf başvurusunun, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile, “(…) davalının ana statüsünde “…” adı altında bir spor dalı tanımlanması yapılması, davacının herhangi bir hakkını ihlal etmeyecektir. Çünkü “…” ibaresinin bir spor ve antrenman metodu olduğu dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bir spor dalı için davalının düzenleme yapması da yasal olduğundan, yani davalının bu faaliyetleri belirtilen mevzuat hükümlerine göre denetleme yükümlülüğü bulunduğundan, davalı tarafça yapılan bu düzenlemenin kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde yapıldığı ve iptal edilmesi için herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Öte yandan davacının işbu ana statü değişikliğine ilişkin genel kurul kararının iptaline yönelik olarak davada, yapılan ana statü değişikliği ile herhangi bir hakkının ihlal edilmemiş olduğu anlaşıldığı için ayrıca bu davada ilgili sıfatının da olmadığı ve bu davayı açamayacağı kanaatine de varılmıştır.” gerekçesiyle kabulü ile, … Asliye Hukuk Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş ve anılan karar … Hukuk Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile onanmıştır.

Bu itibarla, temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 17/06/2021 tarih ve E:2018/179, K:2021/3386 sayılı kararının ONANMASINA,

3. Kesin olarak, 27/12/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Yorumunuzu Paylaşın

SON YAZILAR