Türkiye Taekwondo Federasyonu (Türkiye Tekvando Federasyonu) genel kurulu, öngörülemeyecek bir sebeple gergin geçti.
Genel kurulda Bahri Tanrıkulu tek başkan adayı idi.
Tanrıkulu’nun rakibi olabilecek Metin Şahin, geçersiz destek mektuplarıyla başkan adaylığı başvurusu yapınca, başvurusu reddedilmişti.
Metin Şahin, rakibi Bahri Tanrıkulu’nun sahte imzalar kullandığını iddia etmiş; bununla ilgili olarak, Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’na başvurduğunu açıklamıştı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu, Metin Şahin’in başvurusunu reddetmiş; Şahin, bu kararın hukuka aykırı olduğunu iddia etmiş ve genel kurul sürecinin ayak oyunları, tehdit, manipülasyonlar ile saptırıldığını savunmuştu.
Bütün bu olayların sonunda, Bahri Tanrıkulu Türkiye Tekvando Federasyonu başkanlık seçimine tek aday olarak katıldı.
Federasyonun genel kurulunda ilginç bir olay yaşanmış.
Dünya Tekvando Federasyonu (WT), Türkiye Tekvando Federasyonu’nun genel kuruluna gözlemci göndermiş. WT, bu iş için hukuk müşaviri Corbin Min‘i (Linkedin) görevlendirmiş.
Corbin Min genel kurulda söz almış ve Türkiye Tekvando Federasyonu’nun genel kurul sürecinde hukuksuzluklar yaşandığını iddia edip, Türkiye Tekvando Federasyonu’nun üyeliğinin askıya alınabileceğini söylemiş.
Min’in konuşmasının metnini aşağıda paylaşacağım.
Min, konuşmasında “aldığı bilgilere dayanarak, seçim sürecinin meşruiyeti konusunda endişeleri olduğunu” söylemiş.
Dünya Tekvando Federasyonu yönetimine, Corbin Min’e federasyon genel kurul süreci ile ilgili bilgiyi (!) kim verdi?
Türkiye Tekvando Federasyonu ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda görevli olup, uluslararası federasyonla iletişim kurabilecek kaç kişi var?
Bu işin arkasında kim var ise, tespit edilip ağır şekilde cezalandırılmalı!
Bu kişi dezenformasyon yapmış. Adaylık başvuru sürecinde yaşananları, aday belirleme komisyonu ile Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’nun kararlarını WT’ye gerçeğe aykırı şekilde bildirmiş.
Bu insan, Metin Şahin’in koltuğunu koruması için Türkiye Tekvando Federasyonu’nun WT’ye üyeliğinin askıya alınmasını sağlamayı göze almış. Hatta WT’ye bu aklı vermiş.
Bu adam (adam olduğundan eminim), Metin Şahin’in şahsi menfaatleri için Türk tekvandosunu cezalandırmaya ant içmiş.
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile Türkiye Tekvando Federasyonu başkanı Bahri Tanrıkulu, Dünya Taekwondo Federasyonu ile masaya oturmalı! WT yetkililerine süreci anlatmalılar! Metin Şahin’in hukuka aykırı işlerini açıkça anlatmalı ve Metin Şahin’in kendi kazdığı kuyuya düştüğünü ortaya koymalılar!
Osman Aşkın Bak ve Bahri Tanrıkulu, 10 Ekim 2024 tarihli Federasyon Başkan Adaylığı Tespit Tutanağı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’nun Metin Şahin’in başvurusu hakkında verdiği red kararının tercümelerini WT’ye sunmalılar!
Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Türkiye Tekvando Federasyonu, WT ile temasa geçerek bu adamın kimliğini tespit etmeli! Bu dezenformasyonu kim yapmış ve devletin tehdit edilmesine kim sebep olmuşsa, hem Spor Disiplin Yönetmeliği hem de Türk Ceza Kanunu uyarınca cezalandırılmalı! Gençlik ve Spor Bakanlığı kendi disiplin soruşturması sürecini başlatmalı ve o şahsı savcılığa ihbar etmeli!
Corbin Min’in Konuşması
Ajanslar, Min’in konuşmasını aşağıdaki şekilde haberleştirdi:
Dünya Taekwondo Federasyonu Hukuk Müşaviri Corbin Min, “Maalesef, bugün burada bulunmamın nedeni, seçimleriniz öncesindeki sürecin meşruiyeti konusunda çok ciddi soruların ortaya çıkmış olmasıdır. Eğer Dünya Taekwondo, seçim sonuçlarını tanımamaya karar verirse, bu büyük olasılıkla Türkiye Taekwondo Federasyonu’nun üyeliğinin askıya alınmasıyla sonuçlanacaktır” dedi.
Genel kurula gözlemci olarak katıldığını ifade eden Min, “Bugüne kadar aldığım bilgilere dayanarak, ki buna yakın zamanda verilen bir mahkeme kararı da dahildir, Dünya Taekwondo’nun aday seçme sürecinin şeffaflığı ve adil olup olmadığı konusunda ciddi endişeleri vardır. Bu gelişmeler ışığında, büyük bir üzüntü ile belirtmek zorundayım ki mevcut koşullar altında yapılan herhangi bir seçimin sonuçlarını Dünya Taekwondo’nun tanıması için bir yol göremiyorum. Türkiye Taekwondo Federasyonu için bunun ne anlama geldiğini anlamanız gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Genel kurulda bulunma nedenini, seçimler öncesindeki sürecin meşruiyeti konusunda sorunlar olduğunu kaydeden Min, “Eğer Dünya Taekwondo, seçim sonuçlarını tanımamaya karar verirse, bu büyük olasılıkla Türkiye Taekwondo Federasyonu’nun üyeliğinin askıya alınmasıyla sonuçlanacaktır. Böyle bir kararın ciddi sonuçları olacaktır. Federasyon, Dünya Taekwondo ya da Avrupa Taekwondo Birliği tarafından düzenlenen etkinliklere katılamayacaktır. Türk takımlarını yarışmalara gönderemez, bireyleri Uluslararası Hakem olmaları için aday gösteremezsiniz. Türk Açık Turnuvası, G-Rank statüsünü kaybedecektir. Herhangi bir üye federasyonun askıya alınması kararı, Dünya Taekwondo’nun hafife alacağı bir karar değildir, bunu vurgulamak isterim. Böyle bir kararın özellikle hayatlarını antrenmanlarına ve Taekwondo’nun gelişimine adayan sporcular, yetkililer ve antrenörler üzerindeki etkisini anlıyoruz. Ancak, Taekwondo’nun uluslararası yönetim organı olarak, Dünya Taekwondo’nun, Taekwondo’nun dünya genelindeki dürüstlüğünü koruma sorumluluğu vardır. Ayrıca, üye federasyonlarımızın özerkliğini koruma yükümlülüğümüz de vardır. Üye federasyonlarımızın uygulamalarının Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) dahil olmak üzere uluslararası standartlarla uyumlu olmasını sağlamalıyız. Bu standartlara uymayan herhangi bir süreç, başka yerlerde tekrarlanabilecek zararlı bir emsal oluşturabilir. Bunun aksine, bu seçimlerin dürüstlüğünü koruyarak, Türkiye Taekwondo’nun parlak geleceğini koruduğumuza ve sporcularınızın uluslararası arenada başarılarına devam etmelerini sağladığımıza inanıyoruz” ifadelerinde bulundu.

Yorumunuzu Paylaşın