Milli sporcuların hayalidir. Başarı kazanıp kadrolu kamu görevlisi olmak isterler. Kimi kadrolu öğretmen olmanın, kimi ise kadrolu antrenör olmanın peşindedir.
Bu uğurda sahte lise diploması kullananlar da vardır.
Örneğin, Hamza Yerlikaya‘nın sahte lise diploması kullandığını tespit eden ceza mahkemesi kararı bu hafta tekrar gündeme geldi.
Kural olarak, sahte lise diploması kullandığı tespit edilen kişilerin devlet memurluğunun sona erdirilmesi gerekir.
Danıştay’ın kararlarını okurken, bir antrenörün sistemi nasıl oyuncağa çevirdiğini fark ettim.
Bir vatandaş, sahte lise diploması sunarak antrenörlük kurslarına katılmış. 2007 yılında antrenör olmuş. Temmuz 2013 tarihinde Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nde sözleşmeli antrenör olarak göreve başlamış. Ekim 2013 tarihinde kadrolu olarak atanmış.
Daha sonra yapılan denetimde, bu kişinin sözleşmeli antrenör olma şartlarını taşımadığı tespit edilmiş ve devlet memurluğu sona erdirilmiş.
Uzun süreçten sonra dosya Danıştay’ın önüne gelmiş.
Danıştay, 22/02/1991 tarih ve 20794 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sözleşmeli Spor Uzmanı ve Antrenör Çalıştırılması Hakkında Yönetmeliği değerlendirmiş.
Danıştay, o gün yürürlükte bulunan Yönetmelik düzenlemelerini dikkate alarak, sözleşmeli antrenör olarak atanacaklarda aranılan genel ve özel şartları incelemiş.
Danıştay, yönetmeliğin değişiklikten önceki 7’nci maddesinin aşağıdaki düzenlemesini uygulamış:
“Sözleşmeli olarak çalıştırılacak yerli spor uzmanı ve antrenörlerde aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır; …
B) Özel Şartlar:
… b) Sözleşmeli antrenör olarak atanacaklarda; yurt içi veya yurt dışından alınmış antrenör belgesi, Spor Eğitimi Dairesi Başkanlığının uygun görüşü ve ilgili federasyon yönetim kurulu kararıyla beraber aşağıdaki niteliklerden birisinin bulunması şarttır.
1)Üniversitelerin beden eğitimi ve spor öğretimi veren yüksek öğretim kurumlarından veya yurt dışındaki dengi okullardan mezun olmak.
2) En az lise veya dengi okul mezunu olup, üç yıl fiilen antrenörlük yaptığını kulübü ile il müdürlüğünden veya ilgili federasyondan alacağı belge ile belgelemek.
3) Son beş yıl içinde en az 3 defa uluslararası yarışmalarda milli takım antrenörü olarak fiilen görev yapmak.
4) Olimpiyat, Dünya veya Avrupa şampiyonalarında sporcu olarak ilk üç dereceye girmek.
5) En az 25 defa milli sporcu olmak.
(3), (4) ve (5) bentlerindeki nitelikleri taşıyan ve fiilen beş yıl antrenörlük yapanlarda tahsil şartı aranmaz.“
Danıştay, davacının Türkiye Okçuluk Federasyonu tarafından düzenlenmiş görevlendirme olurlarını dosyaya sunduğunu tespit etmiş. Danıştay, idare mahkemesinin bu hususu araştırmadan, ilgili resmi kurumlardan bilgi istemeden eksik inceleme yaparak karar verdiğini belirtmiş ve davacının temyiz başvurusunu kabul etmiş (Danıştay 12. D., 21/10/2021, 2018/1991 E., 2021/5274 K.)
Bu kararı okurken, sahte diplomalı insanların milli takımlarda antrenörlük yapabildiğini öğrendim. Çok üzüldüm.
Türkiye Okçuluk Federasyonu’nun sahte diplomalı birini defalarca milli takımda görevlendirmesi ve o kişinin devlet memuru olmasına destek vermesi ayrıca üzücü.
Danıştay kararında değerlendirilen Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sözleşmeli Spor Uzmanı ve Antrenör Çalıştırılması Hakkında Yönetmelik birkaç kez değiştirildi.
Yönetmeliği okurken dikkat etmek gerekiyor. Zira bu yönetmelik, daha sonra yürürlüğe giren diğer yönetmelikler ile uyumlu değil. Bu yönetmelikte atıf yapılan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Amatör Spor Dalları Ceza Yönetmeliği ve Antrenör Eğitim Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı.
Yönetmelikte yapılan değişiklikle, alternatif şartlardan olan,
- “en az lise veya dengi okul mezunu olup, üç yıl fiilen antrenörlük yaptığını kulübü ile il müdürlüğünden veya ilgili federasyondan alacağı belge ile belgelemek” şartı kaldırıldı.
- “Son beş yıl içinde en az 3 defa uluslararası yarışmalarda milli takım antrenörü olarak fiilen görev yapmak” şartı ağırlaştırıldı. “Son beş yıl içinde en az 7 defa uluslararası yarışmalarda milli takım antrenörü olarak fiilen görev yapmak” şartı getirildi.
Yönetmeliğin son versiyonunda sözleşmeli antrenör olma şartları aşağıdaki gibi düzenlenmiştir:
Genel ve Özel Şartlar
Madde 7 — (Değişik: RG-02/11/2001-24571)
Sözleşmeli olarak çalıştırılacak yerli spor uzmanı ve antrenörlerde aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır;
A) Genel Şartlar
a) Türk vatandaşı olmak,
b) Kamu haklarından mahrum bulunmamak,
c) 60 yaşından büyük olmamak,
d) (Değişik:RG-2/10/2015-29490) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçları ile şike veya teşvik primi suçlarından mahkum olmamak,
e) Erkek adaylarda askerlikle ilişkisi olmadığına dair terhis belgesi, en az bir yıllık tecil belgesi vb. belgeleri ibraz etmiş olmak,
f) Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek hastalığı veya sakatlığı bulunmamak,
g) 7/1/1993 tarihli ve 21458 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Amatör Spor Dalları Ceza Yönetmeliğine (Ek ibare:RG-2/10/2015-29490) veya ilgili federasyon disiplin talimatına göre bir defada altı aydan fazla, değişik suçlardan toplam bir yıldan fazla veya doping suçu nedeniyle ceza almamış olmak.
B) Özel Şartlar
b) (Değişik:RG-2/10/2015-29490) Sözleşmeli antrenör olarak çalıştırılacaklarda en az ikinci kademe antrenörlük belgesine sahip olmak kaydıyla aşağıdaki niteliklerden birisinin bulunması şarttır.
1) Üniversitelerin beden eğitimi ve spor öğretimi veren yükseköğretim kurumlarından veya yurt dışındaki dengi okullardan mezun olmak.
2) Olimpiyat oyunları ile Dünya ve Avrupa şampiyonalarında sporcu olarak ilk üç dereceye girmek.
3) En az 25 defa milli sporcu olmak.
4) Son beş yıl içinde en az 7 defa uluslararası yarışmalarda milli takım antrenörü olarak fiilen görev yapmak.
5 inci maddenin ikinci fıkrasına göre yapılacak sınavlara sadece (1) numaralı alt bentte yer alan şartları taşıyanlar katılabilir.
Milli takım antrenörü olarak görevlendirileceklerde aşağıdaki şartlar aranır;
a) 11/9/1994 tarihli ve 22048 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Antrenör Eğitim Yönetmeliği esaslarına uygun olarak verilmiş en az üçüncü kademe antrenör belgesine sahip olmak,
b) Son beş yıl içerisinde fiilen 3 yıl antrenörlük yaptığını kulübü ile il müdürlüğü veya ilgili federasyondan alınacak belge ile belgelemek.
Ancak; (a) ve (b) bentlerindeki nitelikleri taşımamakla birlikte milli takımlara sporcu veren daha alt kademedeki başarılı antrenörler, ilgili federasyon yönetim kurulu kararı, Spor Eğitimi Dairesi Başkanlığının uygun görüşü ve Genel Müdürün onayı ile milli takım antrenörü olarak görevlendirilebilirler.
Milli takım antrenörü olarak görevlendirileceklerden yüksekokul mezunu, uluslar arası geçerli dillerden birini bilen, konusunda yayını bulunan, branşında uluslar arası düzeyde Genel Müdürlükçe kabul edilen kurs ve seminerlere katıldığını belgeleyenler tercih sebebidir.
Ne kadar üzücü, bu işe katılanlar, katkı sağlayanlar ahlâk kelimesinin anlamını merak ediyorlar mı acaba?☹😡