İki haftadır Türkiye Wushu Kung Fu Federasyonu’nda gerçekleştiği iddia edilen yolsuzluklar hakkında konuşuyoruz.

Federasyon başkanvekili Abdürrahim Akyüz ve ailesinin ismi onlarca yolsuzlukla anılıyor.

Birgün Gazetesi aşağıdaki iddiaları geçen hafta yayınladı:

  • Türkiye Wushu Kung Fu Federasyonu Başkanvekili Abdurrahman Akyüz’ün, kızı Elif Akyüz’ün 2012 yılında Ankara’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda şampiyon olabilmesi için hakemlere 7 Rolex marka saat ve bir miktar para verdiği iddia edildi.
  • Abdurrahman Akyüz’ün kızı Elif Akyüz aynı turnuvaya hem hakem hem de sporcu olarak katıldı. Akyüz, annesinin (Fatma Akyüz) ve kendisinin de dahil olduğu hakemlerin değerlendirmesiyle şampiyon oldu.
  • Milli takım antrenörü Fatma Akyüz, liyakatsizliğe karşı haklarını arayan ve mahkemeye giden sporculara sosyal medya üzerinden hakaret etti. Kızının şampiyon olduğu turnuvada kızıyla beraber hakemlik de yapan Akyüz, mahkemeye giden sporculara tehditler savurarak hakaretler ettiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Federasyonun her türlü imkanından yararlanıp, sömüren müptezeller zannetmeyin bu böyle gider. Korkarak yazı yazmayan, paylaşım yapmayan doğruları konuşmayan sizler zannediyor musunuz ki birileri size ilerleyen zamanlarda bir kemik veya bir dilim ekmek atacak. Hepinizin dönüp dolaşacağı yer burası olacak ancak nasıl yüzle buraya geleceksiniz merak ediyorum?
  • Yetkililer, uluslararası turnuvalar için sporculardan ‘sponsorluk’ adı altında 5-6 bin TL civarında para alıyor ve bu parayı vermeyen sporcular turnuvaya götürülmüyor. Bir sporcunun iddiasına göre adeta aile şirketi gibi yönetilen federasyonun gelirleri de ailenin çıkarı için kullanıyor ve ödenek bekleyen sporculara başkanlığın bütçe vermediği söyleniyor.
  • Federasyon, 2018’de Rusya’nın başkenti Moskova’da yapılan Avrupa Wushu Şampiyonası’nda inanılması zor bir kural koydu. Kadın sporculara türban takma zorunluluğu getiren federasyon, sporculara zorla türban taktırdı. Sporcular karşılaşmalarda federasyonun dayatmasıyla türbanla mücadele etti. Türbanı düzgün takamayan sporculara ulusal takım sporcusu olma hakkını bitirme ve Rusya’dan gönderilme tehdidinde bulunuluyor. Turnuvanın ramazan ayına denk gelmesi nedeniyle maçlarını kaybeden oyunculara oruç tutması zorunlu hale getiriliyor. Öte yandan turnuvaya 48 antrenör, 25 sporcuyla gidilmesi ise bir diğer dikkat çekici bir unsur.
  • Abdurrahman Akyüz, federasyonun bünyesinde bulunan bütün sporculara namaz kılma zorunluluğu getirdi ve buna uymayan bir sporcuya, “Arkadaşlarını da kendin gibi beynamaz yapıyorsun” diyerek tepki gösterdi. 
  • Abdurrahman Akyüz’ün sporculara ve antrenörlere akıllara durgunluk veren cinsiyetçi bir kural getirdiği ortaya çıktı. Akyüz’ün sporun sanda disiplinine getirdiği kurala göre, erkek sporcuların köşesinde kadın, kadın sporcuların köşesinde ise erkek antrenör yer alamıyor. İddiaya göre başkanvekilinin kuralı getirmesinin sebebi ise ‘nikah düşüyor’ olması. BirGün’ün ulaştığı bilgiye göre bu kural nedeniyle erkek antrenörler 9-10 yaşlarındaki kız çocuklarını bile maça çıkartmak için kadın antrenör aramak zorunda kalıyor. Antrenörler yaşadıkları maddi sıkıntılar nedeniyle sporcularını maçlara çıkaracak kadın antrenör bulamayınca antrenör olup olmadığını bilinmeyen kişiler, tanımadıkları sporcuların köşesinde maçlara çıkıyor.
  • Abdurrahman Akyüz’ün talimatları doğrultusunda turnuvalarda sabah seansları ilahiyle başlıyor. Sporun içinde yer alan bir kişinin iddiasına göre Akyüz, “Bizim amacımız spor yapmak değil cihat” ifadelerini bile kullanıyor.
  • 2018 yılında kadın hakemlerin kıyafetleri uygun bulunmadığı için değiştirildi. Kural değiştirilmeden önce kadın hakemlere giydikleri kıyafetlerin vücut hatlarını gösterdiği iddiasıyla hakaret edildi ve mobbing uygulandı. Akyüz döneminde erkek sporculara da diz altı tayt giymek zorunlu hale geldi.
  • Wushu Kung Fu Federasyonu Asbaşkanı Muhammet Çapoğlu’nun yeğeni Dursun Ali Çapoğlu, 2020 Türkiye Şampiyonası’nda serisini tamamlamamasına rağmen aralarında teyzesinin de bulunduğu hakemler tarafından şampiyon ilan edildi. Sakarya Wushu İl Temsilcisi Fatih Çapoğlu’nun oğlu Dursun Ali Çapoğlu, aynı zamanda Ulusal Takım Antrenörü olan Fatma Akyüz’ün ve TWF Asbaşkanı Muhammet Çapoğlu’nun da yeğeni. Dursun Ali, Antalya’da düzenlenen 2020 Türkiye Şampiyonası’nda performansını sergilerken hata yaptı ve hareketini yarıda bıraktı. Kural gereği, sporcu yarışma esnasında hareketlerini unutup yarıda bırakırsa hakem masası tarafından puanlama yapılmaz. Ancak yarışmacı unuttuğu için tekrardan yarışmak isterse eksi 1 puan ile yarışmaya başlar. Dursun Ali Çapaoğlu ise hareketi unutmasına rağmen yeniden yarışmadı ve hiç puanlanmaması gerekiyorken aralarında teyzesinin de bulunduğu hakemlerin puanlarıyla şampiyon ilan edildi.
  • Abdurrahman Akyüz’ün kızı A. S. A’nın minikler kategorisinde şampiyon olduğu turnuvada hakem heyetinde yer aldığı ortaya çıktı. Heyette ayrıca A. S.’nin ablası Zeynep Makbule Akyüz de bulunuyordu. A. S. A., 26 Ocak-5 Şubat tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen Türkiye Minikler-Yıldızlar, Gençler ve Büyükler Wushu Şampiyonası’nda ikili kılıç shuangjian disiplininde şampiyonluğa ulaştı.
  • Wushu sporcusu Sadık Pehlivan, Alevi olduğu için Wushu Milli Takımına alınmadığını söylemişti. Pehlivan, Wushu Federasyonu’nun başındaki Abdurrahman Akyüz tarafından namaz kılmadığı için çeşitli hakaretlere maruz bırakıldığını da sözlerine ekledi. Abdurrahman Akyüz‘ün oğlu Necmettin Erbakan Akyüz, Instagram hesabında “Ne kadar Alevisin?” şeklinde video yayınlayarak Sadık Pehlivan ve aleviler ile dalga geçti.
  • Federasyon, Türkiye şampiyonalarını ise adeta bir AKP propagandasına dönüştürmüş. Maçlarda AKP bayrakları boy gösterirken sporcular karşılaşmalara dombrayla çıkıyor. Sporu her düzeyinde siyasetin içine sokan TWF’nin kendine özgü kuralları bunlarla da sınırlı değil. Bir sporcu, Türkiye şampiyonasında birinci olmasına rağmen namaz kılmadığı gerekçesiyle kamp kadrosuna alınmıyor.
  • Abdurrahman Akyüz’ün önderliğinde federasyon, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri döneminde AKP’nin adayı Binali Yıldırım’a destek verdi.

Federasyon bu iddialara yanıt vermek için bir hafta bekledi ve en sonunda bugün açıklama yayınladı.

Yayınlamaz olaydı!

İddialar hakkında tek bir cümle yanıt yazılmamış.

Federasyon başkanı Mehmet Zeki Akıncı, ismi yolsuzlukla anılan her İslamcı gibi, topu siyonizme atmış. Türkiye’deki çeteler Dünya Siyonizmi ile işbirliği yapıyorlarmış. Yolsuzluk iddialarını dile getirenlerin asıl dertleri başörtüsü imiş!

Bu açıklama, yolsuzluk iddialarını güçlendiriyor.

Hukuk kuralları, mevzuat uyarınca savcılık ile Gençlik ve Spor Bakanlığı, federasyon yönetimi, özellikle federasyon başkanı Mehmet Zeki Akıncı, başkan vekili Abdurrahman Akyüz, asbaşkan Muhammet Çapoğlu, Zeynep Makbule Akyüz, Necmettin Erbakan Akyüz, milli takım antrenörü Fatma Akyüz hakkında soruşturma açmalı!

Soruşturma sonunda suç, disiplin suçu oluşmadığına karar verilebilir ama bu soruşturma yapılmalıdır.

Yolsuzluk, görevi kötüye kullanma, ırka dayanan ayrımcılık iddiaları çok ciddi. Bu iddialar ortada bırakılamaz.

Savcılık, bu iddiaların spor yönetimi ile ilgili olduğu gerekçesiyle takipsizlik kararı verebilir. Bu gerekçe yanlış olur. Federasyon kurul üyeleri, milli takım antrenörleri ve hakemler kamu görevlileridir. Kamu görevi ile ilgili suçlar savcılık tarafından soruşturulmalıdır.

Federasyon yöneticileri ile ilgili soruşturma açılması için Bakan’ın onayı gerekiyor.

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, din kardeşlerini korumayı mı tercih edecek, yoksa temiz spor için mi mücadele edecek?

Federasyon başkanının açıklamasını paylaşıyorum:

Saygıdeğer Milletimiz;

Mesele, makûs, karanlık bir niyetin bir senaryo bir kalkışmanın bir bölümünün tezahürü olarak tespit edilmiştir.

Pervasız, aşikâr yalanlarla yapılan yaygara bir öncekilerin devamı niteliğinde maksatlıdır.

Türkiye’de ve dünyada belli bir güruhun, örgütlü olarak, kendilerine meslek edindikleri yalan, iftira, yapıştırma, karalama, yalanları birbirine yapıştırıp yalan kurguları ve senaryoları üretme son zamanların modası, alışkanlığı halini almış ve bir sektör olarak karşımızdadır. Bu pervasız örgütler bir menfaat yumağı olarak ta holdingleşmişlerdir.

Gasp, şantaj, zimmet, dolandırıcılıktan sicili bulunan daha da vahimi aynı zamanda vatan satan, hain örgütün gönüllü militanı bu müptezeller, çeşitli farklı, siyasi, içtimai cenahların muzurlukta birleştikleri global bir çetedirler.

Amaçları meşru seçilmiş iktidarları gayrimeşru yöntemlerle, darbelerle devirip, kendi menfaat imparatorluklarını Dünya Siyonizm’iyle işbirliği yaparak kurmaktır.

Federasyonumuz ve tarafımızca bu seviyesiz kişiler muhatap alınmayarak, çok arzuladıkları adam yerine konulup, meşruiyet kazanmalarına fırsat verilmemiştir.

Federasyon başkanı olarak bu yazıyı kaleme almam, zihinleri bulandırılmaya çalışılan, konulara vakıf olmayan milletimizin değerli fertlerinin bilmedikleri gerçekleri kendilerine en doğrusuyla göstermek amaçlıdır.

Bundan önce yapılan birçok yalan haber ve dezenformasyonlarla alakalı, federasyonumuzun ilgili hukuki birimlerince, gereken hukuki işlemler başlatılmış, devam etmekte, yenileri için de aynı işlemler yapılmaktadır.

Elif Akyüz, ülkemiz ve dünya sporunun Wushu Kung Fu’nun bir dünya yıldızıdır. Gelmiş, geçmiş bütün zamanların kendi kategorilerinde en iyisidir. 2011’den bu yana birçok dünya şampiyonasında, birçok dünya ve olimpiyat şampiyonlarını geride bırakarak, dünya şampiyonlukları ve derecelerini, 7 kez dünya şampiyonluğu, 6 dünya ikinciliği, 1 olimpiyat ikinciliği elde etmiştir. Yüzlerce de Türkiye Şampiyonluğu olan, değil Türkiye’de, Avrupa ve Dünyada bile kendi kategorilerinde seviyesinde rakibi olmayan, bulunamayan böyle yıldız bir Wushu Şampiyonuna, Türkiye Şampiyonasında hatırla şampiyonluk verildiğini ima ve iddia eden bir haber yapmak, hangi mantığın, hangi aklın, hangi zihniyetin ve ti niyetin eseridir. Bu gazetecilik midir? Gazeteciliği bırak insanlık mıdır? Hangi bir vicdan eseridir.

Cahilliklerinden daha çok, aymazlık ve ahlaksızlarının tezahürünün yanı sıra bu kişilerin; yıllardır ve aylardır federasyonumuzu, yönetici ve sporcularımızı da hedef alan devlet, millet aleyhine, bölücü, yıkıcı eylemlerin odağı gizli bir örgütün maşası, gönüllü birer elemanı oldukları anlaşılmıştır.

Wushu Kung Fu; diğer sporlardan farklı olarak 5000 yıllık tarihi ile anavatanı Çin olan bir savunma ve savaş sanatıdır. Bedenle, ruhun uyumunu sağlayan, zekâyı gerektiren ve geliştiren özelliği ile Wushu Kung Fu yeteneklerinin tezahürü her insanda farklıdır. Yetenek bir Allah (cc.) vergisidir ve çoğunlukla doğuştandır, çalışarak geliştirilebilir.

Kardeşleriyle beraber çok küçük yaşlardan itibaren Wushu Kung Fu eğitimlerini Türkiye’de başlayıp, çoğu zamanlar Çin’de, Çin’in en iyi hocalarından, en iyi eğitim merkezlerinde sürdüren Elif Akyüz’ün özellikle Çinli hocaları tarafından, kabiliyeti, çalışkanlığı ile Wushu Kung Fu’nun ruhuna uygun teknik üstün özelliklerinin çok farklı olduğu, dünyadaki diğer rakiplerinden önemli ölçüde üstün olduğu her zaman ifade edilmiş ve edilmektedir. Elif Akyüz; son dünya şampiyonası dahil, bütün dünya şampiyonası platformlarında bütün dünya milletleri ve seyreden herkes tarafından hayranlıkla izlenen ve takdir edilen Wushu Kung Fu’nun parlayan Dünya Yıldızı bir sporcusudur. Bu, herkes tarafından istisnasız ifade edilen, ikrar edilen bir gerçektir.

Aynı şekilde Wushu Kung Fu eğitimi için yaşamlarını devamlı olarak Çin’de sürdüren Elif Akyüz’le beraber diğer kardeşleri Zeynep Makbule, Ayşe Sude, Necmettin Erbakan Akyüz kardeşler için de özellikle Çinli, yabancı Wushu Kung Fu uzmanları ve otoriteleri hepsinin ayrı ayrı Wushu Kung Fu sporundaki kabiliyet ve başarılarını takdir ettiklerini ifade etmektedirler.

Wushu Kung Fu bir aile sporudur. Bir çok aile, Wushu Kung Fu sporunda, gerek sporcu, gerekse antrenör, hakem ve idareci olarak topyekûn aktif yer almaktadır. Wushu Kung Fu sporunda ülkemizi dünya şampiyonalarında ilk temsil eden en eski sporcu olan Abdurrahman Akyüz’ün ailesi olarak Akyüz ailesi bu ailelerden bir tanesidir. Fedakârlıklarıyla, cefakârlıklarıyla, üstün hizmetleri ve başarılarıyla Wushu Kung Fu sporunda, Türk ve Dünya sporunda Akyüz ailesi, dünya çapında öncü, örnek bir ailedir.

Spor camiasının dünyada ve ülkemizde özellikle içinde bulunduğu, ahlaki açıdan bozulmuş, gırtlağına kadar ifsat edilmiş disiplinsiz bozuk yapısını değiştirmek, ıslah etmek açısından önemli farklı icraatlar yapan ve bu konuda örnek olan Türkiye Wushu Kung Fu Federasyonu’nun bu çalışmalarında da Akyüz ailesi öncülük yapmaktadır.

Dünya Wushu Kung Fu ’sunun yıldız sporcusu Elif Akyüz, aynı zamanda Dünya Wushu Federasyonu’nun teknik hakem heyetinde Türkiye’yi temsilen yer alan Türkiye’nin en üst mertebedeki Wushu Taolu hakemidir. Elif Akyüz, Türkiye’nin dünya yıldızı en üst seviyedeki emsali olmayan sporculuğu yanı sıra, bilgisiyle ve donanımıyla Türkiye’nin resmi olarak ta aynı zamanda en üst seviyedeki Wushu Taolu hakemidir. Wushu Kung Fu sporunda Dünya ve Avrupa Şampiyonalarında hem sporcu hem hakem sıfatına sahip olanların kendi yarışma programları haricinde hakemlik yapma temayülü mevcuttur ve uygulanmaktadır.

Diğer sporlarda da olabilecek bu temayül bilhassa Wushu sporunun herkes tarafından müsabık olarak yapılabilirliğinin bir zenginliği olarak faydalı, doğru bir uygulamasıdır.

Bir sporcunun hem yarışıp, yarışırken de kendisini puanlamasının fiziki olarak mümkün olamayacağı ve olmadığı aşikâr iken, kendisi yarışıp, kendisine puan verdiği iddiası ispati olmayan, olamayacak olan kuyruklu bir yalandır. Aynı zamanda hakem olan gerek Elif Akyüz ve gerekse kardeşlerinin puanlamasında annelerinin tesir ettiği iddiası da ayrıca bir diğer kuyruklu yalandır. Dünya çapındaki bu yıldız sporcuların kaldı ki buna ihtiyaçları da yoktur.

Yukarıda izah ettiğimiz üzere Dünya çapında, Dünya yıldızı olan, Türkiye’de emsali ve rakibi olmayan bir sporcunun hatıra ihtiyacı olmadığı ortada iken, olmayan bir şeyi olduğu gibi iddia etmenin ne kadar komik olduğu ortadadır. Yalan, dolan, çamur at izi kalsın mantığıyla, yalanlarla yapılan bu kirli karalamaların maksadı bellidir. Yalanlarla üretilen senaryoları gerçekmiş gibi algılatmaya çalışıp, Federasyonumuzun milli duruşuna saldıran cani ruhların, içlerindekinin bir tezahürü olarak, yıllardır ve aylardır, federasyonumuzu, sporcu ve idarecilerimizi hedef alan millet adına resmi devlet görevi yürüten Federasyon Faaliyetlerimizi engellemeye kasteden, ahlaksız bir suç çetesinin, örgütün pervasız bir saldırısı dahadır bu yapılan.

Aynı gün içerisinde, farklı birçok konuda Federasyonumuz, sporcularına, idarecilerine ve Federasyon Faaliyetlerine yönelik kendilerince birçoğu yalan olan ithamlarda bulunan bu çete mensuplarının normal olan faaliyetlerimizi dahi anormal göstermeye yönelik algı oluşturma, toplumun belli kesimlerini kin ve düşmanlığa tahrik etme girişimleri karşısında, bir suç çetesi olan bu kişiler hakkında ve bu girişimlerle alakalı gerekli olan bütün hukuki süreçler yürütülmektedir.

Sizin maksadınızı ve amacınızı biliyoruz. Derdiniz başörtüsü! Biz başörtülü insanı dünya şampiyonu yaptık ve dünya karşımıza geçti. Bizi müsabakalarına almadılar. Fakat kızlarımız başörtüsündeki dik duruşu ve yaptığı spordaki üstünlüğü ile hepsinin ağzını açık bırakmıştır. Dünya şampiyonluğuna da Türkiye Şampiyonluğuna da yakışan, insanlığa yakışan kızlarımızdır.

Ülkemizin ve milletimizin gururları dünya yıldızları sporcularımız, ayrıca, üstün vasıflı saygın Federasyon idarecilerimiz, Federasyon birimlerimiz ve Federasyon Faaliyetlerimize karşı, örgütlü bir şekilde yalanlarla, algılarla yapılan haksız, çirkin saldırılar yapanların yanına kar kalmayacaktır. Bu böyle biline

Kamuoyuna duyururuz.

Türkiye Wushu Kung Fu Federasyonu Başkanı

Mehmet Zeki Akıncı

Yorumunuzu Paylaşın

SON YAZILAR