Ağustos ayında Resmî Gazete‘de Türkiye Bisiklet Federasyonu Ana Statüsünün Değiştirilmesi Hakkında Ana Statü yayımlandı.
Bu ana statü değişikliği hem usul hem de esas (içerik) açısından sorunlu.
I) ANA STATÜYÜ KİM DEĞİŞTİRDİ?
Türkiye Bisiklet Federasyonu, bir bağımsız federasyon. Bağımsız federasyonların ana statüleri ise federasyon genel kurulu tarafından yapılıyor ve değiştiriliyor.
Türkiye Bisiklet Federasyonu’nun Ana Statüsü’nde de ana statünün genel kurul tarafından değiştirileceği öngörülüyor (Ana Statü md. 8/f. 1 b. a).
Federasyon son genel kurulunu 2018 yılında yaptı. Bu, mali genel kuruldu. Bu genel kurulun gündeminde ilginç bir başlık vardı:
“Türkiye Bisiklet Federasyonu Ana Statüsünde Yapılması Düşünülen Değişikliklerin ve bu değişikliklerin Resmi Gazete’de yayımlanmasına ilişkin işlemlerin yapılması için yönetim kuruluna yetki verilmesi hususlarının görüşülerek karara bağlanması“.
Burada bir sorun var. Ana Statü ancak genel kurul tarafından değiştirilebilir. Genel kurul, ana statüyü değiştirme yetkisini yönetim kuruluna devredemez. Eğer mali genel kurul, geçen ay Resmî Gazete’de yayımlanan ana statü değişikliğini oylayarak onaylamamış ise, ilgili ana statü değişikliği hukuka aykırıdır. Ana statü değişikliğinden olumsuz etkilenen delegeler ve kulüpler değişikliği iptali için dava açabilirler.
II) DELEGE GÖNDERECEK KULÜPLER ÇOĞALTILDI
Ana statüde yapılan değişiklikle, fazladan oy hakkı tanınan kulüplerin sayısı çoğaltılmış.
Federasyonun Ana Statüsü 2014 yılında yayımlanmıştı. Bu ana statüde bazı kulüplere delege hakkı tanınıyordu. İlgili düzenleme şöyleydi:
“Genel kurul tarihinden önce tamamlanmış iki sezon üst üste Federasyon faaliyetlerine katılarak tamamlamış olmak kaydıyla; Kulüplerden ikişer üye, Büyük erkekler kategorisinde Türkiye Şampiyonası Yol Yarışı Şampiyonu olmuş Kulüplerden ayrıca birer üye (genel kurul üyesidir).”
Dikkat edilirse, yukarıdaki düzenlemede kategori ayrımı olmadan, federasyonun BÜTÜN faaliyetlerine katılım aranıyordu.
Federasyon yönetimi bu şartı değiştirdi.
Yeni düzenlemede, BÜTÜN faaliyetlere katılım şartı yumuşatıldı. Bundan böyle genel kurulda temsil edilmek istenen kulüpler tüm kategorilerde mücadele etmek zorunda değil.
Genel kurul tarihinden önce tamamlanmış iki sezon üst üste büyükler, gençler ve yıldızlar kategorilerinden en az birisine en az üç sporcu ve üstü ile Türkiye şampiyonası ve Federasyon resmî faaliyetlerinin yarısından bir fazlasına katılıp yarışı tamamlamış olmak kaydıyla, Kulüplerden ikişer üye, Büyük erkekler kategorisinde Türkiye Şampiyonası Yol Yarışı Şampiyonu olmuş Kulüplerden ayrıca birer üye genel kurulda delege olabilecek.
Peki bu değişikliğin gerekçesi nedir? Kulüpler bütün faaliyetlere katılamıyor mu? Tüm yaş kategorilerinde sporcu yetiştiremiyor mu?
Federasyon, imkanı olmayan kulüplere delege hakkı vermek isteyebilir. Tartışılır.
III) KADIN YOL YARIŞÇILARINA AYRIMCILIK YAPILIYOR
Bununla birlikte, federasyonun ana statüsünde çok ciddi, kabul edilemez, ayrımcı bir düzenleme var.
Ana Statü’ye göre,
Büyük erkekler kategorisinde Türkiye Şampiyonası Yol Yarışı Şampiyonu olmuş kulüpler, genel kurulda ayrıca, ek birer üye ile temsil edilecek.
Akla iki soru geliyor:
-
Şampiyonluk, ferdi dereceler mi yoksa takım dereceleri mi dikkate alınarak belirleniyor?
-
Neden bu ek delege hakkı sadece ERKEKLER kategorisinde şampiyon olan kulüplere tanınıyor?
Federasyonun resmi sitesine baktığımızda, -federasyonun nitelendirmesi ile- “Büyük Bayanlar” kategorisinde de yol yarışları yapıldığını görüyoruz.
Federasyon ayrımcı bir kural getirmiş. Bu ayrımcılığın hiçbir mantıklı, geçerli gerekçesi olamaz.
Kesinlikle katılmak mümkün olmasa da, federasyonun tek iddiası, “katılım sayısı” olabilirdi.
O iddia da gerçekçi değil.
31 Ocak 2019 tarihinde Mersin’de yol yarışları yapılmış. Kadınlar kategorisinde 12 sporcu yarışırken; Erkekler kategorisinde 29 sporcu yarışmış. Açıkçası iki yarışa da büyük katılım olmamış. Üstelik 12 yarışçı arasında şampiyon olmak da bir başarıdır.
Eğer federasyon, delege hakkı veren şampiyonluğu takım sıralamasına bakarak belirliyorsa, kadınlar ve erkekler arasında fark yok. Kadınlarda da, erkeklerde de sadece iki takım listeye girmiş.
Özetle,
-
Bisiklet Federasyonu’nun ana statü değişikliği eğer genel kurul tarafından oylanmamışsa, bu değişiklik hukuka aykırıdır.
-
Sadece Erkekler Yol Yarışı şampiyonu olan kulüplere ek delege hakkı verilmesi ise kadına karşı ayrımcılıktır. Hukuka aykırıdır.
Kulüpler dava açar mı bilemem ancak kadın hakları örgütleri, özellikle sporda toplumsal cinsiyet eşitliği alanında çalışan aktivistler, akademisyenler, sivil toplum örgütleri Bisiklet Federasyonu’nun cinsiyet ayrımcılığı öngören kural(lar)ına itiraz etmelidir. Bu ayrımcılık kamuoyunun bilgisine sunulmalıdır.
Muhatap ise sadece Türkiye Bisiklet Federasyonu olmamalı. Ana statüler ve ana statü değişiklikleri Gençlik ve Spor Bakanlığı hukuk müşavirliği tarafından denetleniyor, inceleniyor. Bakanlık hukukçularının uygun bulduğu mevzuat değişiklikleri Resmî Gazete’de yayımlanıyor.
Demek ki Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın hukukçuları ve bürokratları da kadına karşı ayrımcılığa yeşil ışık yakmışlar.