Mart ayından beri Ayak Tenisi Federasyonu ile ilgili haberler karşıma çıkıyor.

Önce federasyonun genel kurulu haber oldu. Bu haber devletin resmi kurumu TRT’de bile yayınlandı.

Federasyon başkanı Mustafa Sunkur, beş kulüp birleşip spor federasyonu kurduğunu açıklamış. Sunkur, federasyonun kurulması ile Türkiye’nin uluslararası arenalarda temsil edileceğini beyan etmiş.

Bu haberi okurken şaşırdım.

Türk spor hukuku mevzuatına göre, Türkiye Futbol Federasyonu dışındaki spor federasyonları idarî işlemle kuruluyor.

Spor Genel Müdürlüğü bünyesindeki (bağlı) federasyonların tüzel kişiliği bulunmuyor.

Bağımsız federasyonlar ise Cumhurbaşkanı kararı ile kuruluyor ve kararın Resmi Gazetede yayımlanması ile tüzel kişilik kazanıyor.

Türkiye Futbol Federasyonu ise kanunla kuruldu.

Özel hukuk tüzel kişileri bir araya gelerek spor federasyonu kuramaz. Türk Medeni Kanunu’na göre bir federasyon kurulabilir ancak bu federasyon hukuken spor federasyonu olamaz.

Maalesef Türkiye’de Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü kendi mevzuatlarına sahip çıkmıyor.

Bugüne kadar mevzuata aykırı şekilde birçok özel hukuk tüzel kişisi, spor federasyonu olduğunu iddia etti. Bu federasyonlar uluslararası federasyonlara üye oldu. Yurt içinde ve yurt dışında yüzlerce organizasyon yaptılar. Turnuvalar düzenlediler. Milli takımlar oluşturdular. Uluslararası turnuvalara katıldılar.

Gençlik ve Spor Federasyonu ise ayakta uyumaya devam etti. Bakanlar ve bakanlık teşkilatı, bu federasyonlara göz yumdular.

Birkaç örnek vereyim.

Türkiye’de uzun süre boyunca korsan Kung-fu Federasyonu faaliyet gösterdi.

Bu federasyonun faaliyetleri TBMM’de soru önergelerine konu oldu.

2013 yılında, MHK milletvekili Özkan Yeniçeri, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç‘a aşağıdaki soruları yöneltti:

  1. Türkiye Kung Fu Federasyonu Spor Genel Müdürlüğü Teşkilatı Kanuna ve Yönetmeliğine göre kurulmuş bir federasyon mudur? Değil ise bu sözde federasyon ve benzerlerinin faaliyetlerine neden göz yumulmaktadır
  2. Anılan sözde federasyonun düzenleyeceği müsabakalarda meydana gelebilecek can ve mal kayıplarından kim sorumlu olacaktır?
  3. 2002 – 2014 yılları arasında valiliklerin bu tür sözde spor federasyonlarının faaliyetlerine izin verilmemesi adına GSB ile bağlı kurum ve kuruluşlarca yapılan uyarıların sayısı kaçtır? Hangi yıl, kaç kere, hangi valilik anılan hususta uyarılmıştır?
  4. 2014 Şubat itibarı ile Dernekler Kanuna göre kurulmuş ve denetim dışı sözde federasyonların sayısı kaçtır? Bunlar hangileridir?
  5. 2002 – 2014 yılları arasında, yıllara göre bahsi geçen sözde federasyonların düzenlediği turnuva, müsabaka vs. sayısı kaçtır?
  6. 2002 – 2014 yılları arasında, yıllara göre bahsi geçen sözde federasyonların düzenlediği turnuva, müsabaka vs.’lerde yaralanan ve yaşamını yitiren sporcuların sayısı kaçtır?

Bakan Akif Çağatay Kılıç, yukarıdaki sorulara kaçamak cevap verdi. Çoğu soruyu yanıtsız bıraktı.

Kılıç’ın cevabında bir itiraf olduğunu gözden kaçırmayalım. Kılıç, mevzuata aykırı faaliyet gösteren bu oluşumların “sözde federasyon” olduklarını kabul etmiş.

Kılıç’ın cevabı aşağıdaki gibidir:

“Türkiye Kung Fu Federasyonu, Bakanlığımıza bağlı Spor Genel Müdürlüğünün teşkilat kanunu ve yönetmeliklerine göre kurulmuş bir spor federasyonu değildir. Önergede adı geçen kurum, Dernekler Kanunu’na göre kurulmuş olup faaliyetlerini Genel Müdürlüğümüzden bağımsız olarak yürütmektedir.

Söz konusu federasyon ile federasyon adı altındaki derneklerin faaliyetlerine ait kontrol ve denetim, İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığının yetki ve sorumluluğundadır.

Bunun gibi sözde spor federasyonlarının faaliyetlerine izin verilmemesi hususunda, 13.12.2013 tarih ve 162 ve 165 sayılı genelgeler çıkarılarak, tüm valiliklere gönderilmiştir.”

Yukarıdaki soru önergesine verilen cevaptan kısa süre sonra, Kung-Fu branşı Türkiye Wushu Federasyonu’na bağlandı.

Bir diğer korsan federasyon ise Türkiye Sambo Federasyonu.

Bu federasyonun Kung-Fu Federasyonu’ndan farkı, devlet tarafından tanınması. Bu federasyon bakanlık bünyesinde faaliyet göstermiyor. Bağımsız federasyon da değil. Bununla birlikte, Avrupa Oyunları’nda sambo milli takımını gördük. Federasyon resmi değil ama milli takımı devletin resmi kafilesinde yer aldı.

Bugün korsan federasyonların en yeni temsilcisi, Ayak Tenisi Federasyonu oldu.

Bu federasyon korsan aktiviteler düzenliyor. İşin ilginç yanı, kamu kurumları da bu aktivitelere katılıyor. Örneğin, Anadolu Ajansı, bu federasyonun düzenlediği Medya Ayak Tenisi Turnuvası’na katılmış.

İşin ilginç yanı, bu federasyon Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bilgisi dahilinde faaliyet gösteriyor. Bakan ve Bakanlık bu federasyonun kurulduğunu biliyor. Hatta Bakanlık, federasyon yetkililerini bakanlıkta kabul edip görüşmeler yapıyor.

Ayak Tenisi Federasyonu yönetimi, Instagram hesabında, ayak tenisinin gelişmekte olan sporlar ve okul sporlarına dahil edilmesi için Bakanlık ile görüşmeler yaptıklarını duyurmuş.

Yukarıdaki Instagram paylaşımı, tek başına, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bu korsan federasyona göz yumduğunu gösteriyor.

Birkaç hafta önce Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bu federasyonla ilgili bilgi edinme başvurusu yaptım. CİMER aracılığıyla yaptığım başvuru aşağıdaki gibidir:

Medyada Türkiye Ayak Tenisi Federasyonu’nun kurulduğuna dair haberler yayınlanmıştır. Haberlere göre 5 dernek bir araya gelip bu federasyonu kurmuşlardır (https://www.trtspor.com.tr/haber/diger-sporlar/ayak-tenisi-federasyonu-kuruldu-229558.html). 

Bugün yayınlanan bir başka haberde ise, Ayak Tenisi Federasyonu hakemlerinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul’un basın mensuplarına özel düzenlediği özel ayak tenisi turnuvasında düdük çaldıkları belirtilmiştir: https://www.fanatik.com.tr/ayak-tenisi-turnuvasinda-sampiyon-belli-oldu-2225889 

Aşağıdaki sorulara yanıt verilmesi için gereğini arz ederim: 
1) Türkiye Ayak Tenisi Federasyonu nasıl kurulmuştur? Bu kuruluş usulü kanuna uygun mudur? Federasyonun başkanlık seçimlerinde bakanlığınızca tespit edilen bir uygunsuzluk var mıdır? 
2) Bu federasyonun hukuki niteliği nedir? Bağlı federasyon mudur, bağımsız federasyon mu? 
3) Bu federasyon, uluslararası federasyona üye midir? Üyelik işlemlerinde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın dahili, izni, denetimi olmuş mudur? 
4) Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün bu federasyonla ilişkisi nedir? Spor teşkilatı bu federasyonu denetlemekte midir? Vesayet denetimi nasıl gerçekleşmektedir? 
5) Bu federasyonda hangi kurullar yer almaktadır? Kurul üyeleri kimdir? 

6) Federasyonda lisanslı hakem sayısı nedir? 
7) Federasyon bünyesinde lisanslı sporcu sayısı nedir? Sporcuların kadın-erkek dağılımı nasıldır? 
8) Federasyonun bütçesi nedir? 
9) Federasyon, spor teşkilatı içinde değil ise, bu federasyon ve yöneticileri hakkında soruşturma açıldı mı? 
10) Bu federasyonun faaliyetlerine izin verilmemesi konusunda resmi işlem yapıldı mı? Valiliklere yazı gönderildi mi
?

Bu başvurudan beş gün sonra Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü aracılığıyla aşağıdaki cevabı verdi:

Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı yada bağımsız statüde Türkiye Ayak Tenisi Federasyonu adı altında herhangi bir Spor Federasyonu bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederiz.

Bakanlığın yanıtı bu kadar.

Diğer sorularıma cevap vermemiş. “Verememiş” desem daha doğru olur.

Gençlik ve Spor Bakanlığı, korsan (sözde) Ayak Tenisi Federasyonu’nu kuran kulüplere ve kulüplerin yöneticilerine yaptırım uygulamamış. Oysa Bakanlığın bu konuda yetkisi var. Zira bu kulüpler, Bakanlığa tescilli spor kulüpleri.

Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı’nı da uyarmamış. Bu federasyonun faaliyetlerinin engellenmesi için harekete geçmemiş. Gençlik ve Spor Bakanlığı bu sözde spor federasyonunun faaliyetlerine izin verilmemesi hususunda genelgeler çıkarmamış, valiliklere genelgeler göndermemiş.

İçişleri Bakanlığı, kovid-19 döneminde turnuvalar düzenleyen bu oluşuma “siz nesiniz? Hangi yetkiyle turnuva düzenliyorsunuz?” dememiş. İçişleri Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na “bu federasyon ne iş?” dememiş.

Ayak Tenisi Federasyonu yöneticileri, hiçbir mevzuatla bağlı olmaksızın, keyiflerine göre hareket ediyorlar. Bu federasyonun yönetmeliği, talimatları yok. Kimin hangi görevi üstlendiği belli değil.

Bu federasyon hakkında birçok soru sorabiliriz. Sormalıyız.

Bakanlığa sorduğum sorulara yeni sorular ekleyeyim:

  • Kulüp yöneticileri ayrıca federasyonun yöneticileri oldular. Federasyonun bağımsızlığı ve tarafsızlığı nasıl sağlanacak?
  • Neden federasyonun internet sitesinde mevzuat yayınlanmıyor? Federasyon talimatlar hazırlamadı mı? Kurallar kitabı nerede? Tercüme edildi mi?
  • Federasyonun yıllık ve dört yıllık master ve stratejik planı, performans programı var mı?
  • Federasyon şehirlerde nasıl teşkilatlandı?
  • Federasyonun kurulları nedir? Hakemleri nasıl eğitiyor? Hakemleri nasıl görevlendiriyor?
  • Federasyon sporculara lisans veriyor mu, nasıl veriyor?
  • Federasyon bünyesinde disiplin işleri nasıl organize edildi? Disiplin Talimatı nerede? Hangi kurul hangi kurallara göre karar veriyor? Disiplin cezalarına karşı hangi makama başvurulacak?
  • Milli takımlar nasıl belirleniyor? Milli takımları hangi kurul belirliyor? Milli takım seçim kriterleri nedir?
  • Milli takıma alınmayanlar, federasyonun kararlarına karşı hangi makama itiraz edecekler?
  • Milli takımlarda görev alanlar, milli soporcu belgesi alabilecekler mi? Bu belgeler kamu kurumları tarafından tanınacak mı?
  • Sporcular sigortalanıyor mu?
  • Federasyonun gelirleri nedir? Federasyonun maddi kaynakları, para girişi nasıl denetleniyor?
  • Federasyonun işlemleri nasıl denetleniyor?
  • Federasyonun kararlarına karşı hangi makama başvurulacak?
  • Başarılı sporcular devletten ödül alabilecekler mi?

Bunlar, akla ilk gelen sorular.

Bu hafta yeni bir gelişme yaşandı.

Ayak Tenisi Federasyonu, Facebook sayfasında, Footvolley World Vide (Uluslararası Footvolley Federasyonu)na Footvolley branşında üye olmak ve Dünya Şampiyonasına katılmak için Gürcistan-Batum’da olduklarını duyurmuş.

Türkiye’de usulune uygun kurulmamış, spor teşkilatı içinde yer almayan bir oluşum uluslararası federasyona nasıl üye olur? Neden Gençlik ve Spor Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı müdahale etmez?

Bu nasıl bir başıbozukluktur?

Devlet böyle mi olur?

Aslında hiç şaşırmıyorum.

Türkiye Wushu Kung-Fu Federasyonu hakkında onlarca usulsüzlük, yolsuzluk iddiaları ulusal medyada haber oldu. Bakan Kasapoğlu federasyon başkanı, federasyon başkan vekili hakkında soruşturma izni vermedi. En azından görünürde iddiaları ciddiye almış gibi davranmasını beklerdik. Soruşturma açılırdı, ceza kurulu başkanı ve başkan vekilini aklardı. Hiç olmazsa kamuoyu yargılama yapıldığını görürdü. Bakan Kasapoğlu iddialara gözlerini kapamayı tercih etti.

Bugün devlete rağmen kamu kurumu gibi hareket eden bir korsan federasyon karşısında susan Bakan Kasapoğlu‘nun bu federasyon ve yöneticileri ile ilgili saikini bir gün öğreniriz umarım.

Elbette Spor Hizmetleri Genel Müdürü Mehmet Baykan‘ın da nerede olduğunu sormak gerekir.

Spor federasyonlarının kurulmasına ve faaliyetlerinin sona erdirilmesine ilişkin iş ve işlemleri yapmak; spor federasyonlarının yurtiçi ve yurtdışındaki müsabakalara katılmalarına veya yurtiçi ve yurtdışında müsabaka düzenlemelerine izin verilmesine ve sonuçlarının değerlendirilmesine ilişkin iş ve işlemleri yapmak Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetkileri arasında.

Ayak Tenisi Federasyonu yöneticileri Türkiye’de ve yurt dışında ellerini kollarını sallayarak devlet gibi hareket ederken, onlara bu yolu açan Mehmet Baykan‘ın pasifliği tartışılmalıdır.

MHP, AKP‘nin ortağı olmasaydı, belki MHP milletvekilleri Ayak Tenisi Federasyonu hakkında soru önergeleri verirlerdi. Bugün TBMM’de sporla ilgili esaslı soru önergeleri veren tek bir milletvekili yok.

Bu da muhalefetin ayıbı olsun!

Yorumunuzu Paylaşın

SON YAZILAR