Galatasaray-Fenerbahçe arasındaki lig maçında Raul Meireles’in müsabaka hakemine yönelik hareketleri çok tartışıldı. El hareketinin anlamı çözülmeye çalışıldı. Kamuoyunu en çok tükürük iddiaları meşgul etti.
PFDK, Meireles’e 11 resmi müsabakadan men cezası verdi. TFF Tahkim Kurulu ise bu cezayı 4 müsabakadan men cezasına indirdi.
PFDK kararı ile başlayan süreç, TFF Tahkim Kurulu’nun kararı ile sona erir sanmıştık.
Yanılmışız.
Önce Galatasaray ve Trabzonspor, resmi Internet sitelerinde açıklama yayınladı. Ardından, Fenerbahçe’nin cevabı geldi.
En sonunda, TFF’nin de söz konusu tartışmalara yönelik açıklamasını okuduk.
Konu bütünlüğü açısından PFDK, Tahkim Kurulu kararları ile kulüplerin ve TFF’nin açıklamalarını paylaşmak istiyorum.
“FENERBAHÇE A.Ş.‘nin, 16.12.2012 tarihinde oynanan GALATASARAY A.Ş. – FENERBAHÇE A.Ş. Spor Toto Süper Lig müsabakasında, oyuncu kriterlerine uymamasından dolayı takdiren 60.000-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,
Hakem raporlarına rağmen yapılan bu indirim, yalnız kamu vicdanına değil, sporda adaleti sağlamakla görevli hakemlik müessesesine de vurulmuş büyük bir darbedir.
Futbolda şiddet ve saldırganlığın ortadan kalkması, her şeyden önce kurumlarına duyulan güvenle sağlanabilir. Oysa bu karar ile Türk spor dünyasına, bir kez daha keyfi bir idarenin gölgesi düşmüş, futbol tarihimize yıllarca üzerimizden atamayacağımız bir leke daha sürülmüştür.
Bu vahim uygulama ile mevcut Federasyon asli görevini yerine getirme kabiliyetini ciddi şekilde yitirmiştir.”
İkinci Başkan Ali Dürüst, 2012 yılına elveda derken futbola döndük mesajlar vermek istedikleri fakat gündemin futbolun dışına kaydığını belirterek, “Meseleyi Galatasaray’ın meselesi olarak almamak lazım… Bu Türk futbolunun meselesidir. Dolayısıyla bizim de yaklaşımımız bu şekilde. Ne burada rakip takım futbolcusunun ceza almasından keyif duyarız; -ki geçen sene şike sürecinde de aynı şeyi söyledik. Fakat bir çifte standart var. Bu da kamuoyunun gözü önünde oluyor ve vicdanları rahatsız ediyor. Kurullar dediğimiz vakit; hakem kurulu olsun, disiplin kurulu olsun, tahkim kurulu olsun; bunlar Federasyon’un çatısı altındaki kurullar. Bu kurullara hiçbir müdahale hakkımız yok. Baktığımız zaman bu kurullarda Galatasaray’ın empoze etmiş olduğu kişiler de yok. Biz çünkü kişilerden ziyade kurullara güveniyoruz. Şimdi bu kurulların çelişkili olarak vermiş olduğu kararları masanın üzerine koyuyoruz ve buradaki sıkıntımızı dile getiriyoruz” dedi.
Ali Dürüst, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Burada bir hakem raporu var, disiplin kurulu bir karar veriyor, Tahkim Kurulu ise bu kararı yok sayıyor. Şimdi burada bir yanlış varsa, bu yanlışı ortadan kaldırması gereken, kamu vicdanını rahatlatması gereken Futbol Federasyonu’dur; bizim talebimiz bu şekildedir. Çünkü aynı Futbol Federasyonu Sayın Başkanı Engin Baytar’ın cezası olduğunda ‘cezayı az vermişler’ demekle zaten bu kurullar üzerinde etkisi ve yetkisi olduğunu tescil etti. Dolayısıyla aynı hassasiyeti ve yorumu bekliyoruz. Çünkü Engin Baytar ile ilgili yorum yapılmıştır. Biz de o gün saygıyla karşıladık. Hatta oyuncumuzun yaptığının hafifletici bir sebebi yok, ancak bu ceza fazladır diye de söyledik. Ama hiçbir zaman hafifletici sebepler arkasına sığınmaya çalışmadık. Bizim buradaki sıkıntımız; bir çifte standart var. Bu çifte standart bizle alakalı değil.”
Başkan Yardımcısı Refik Arkan ise Galatasaray resmi sitesinde yapılan açıklamanın Galatasaray nezaketine ve üslubuna uygun olduğunu belirterek, “Resmi sitemizden yapılan açıklama Galatasaray’ın her zamanki gibi nezaketine ve üslubuna uygun olarak ifade edilmiştir. Bu son olaylarda sergilenen tutum futbol tarihimize sürülmüş bir leke olarak değerlendirilmelidir. Bugün herkes hep bir ağızdan hakemlik müessesenin yüceltilmesini, korunmasını dile getirirken; buna sahip çıkıp uygulaması gerekenler talimatlara aykırı olarak alınan kararların arkasında durmak durumunda kalmışlardır. Bu kabul edilebilir durum değildir. Aynı kurul geçen sene de almış olduğu kararlarla, mahkeme kararlarının yayınlanmasından sonra çok müşkül durumda kalmıştır. Bu iki önemli karar birlikte değerlendirildiğinde kurul güvenirliliğini yitirmiştir” diye konuştu.
Hakemler üzerinde bir psikolojik baskı yaratılmak istendiğine vurgu yapan Dürüst, şu sözlerini kullandı: “Esasında bununla ilgili sıkıntı duyması gereken yalnız biz değiliz. Bu liglerde oynayan bütün takımlar bundan sıkıntı duyuyordur. Galatasaray belki bunun sözcülüğünü yapmıştır. Dediğimiz gibi bu bir oyuncunun ceza alıp almama meselesi değildir. Gönlümüz ister ki hiçbir oyuncu ceza almasın. Bir de tabii televizyon görüntülerine göre bu işi yapacak olursak, yarın hakemin verdiği ya da vermediği penaltıyı görüntüler üzerinden çözmeye çalışırsak bu daha büyük kaosa neden olacaktır. Maalesef burada hakem var, disiplin kurulu var, tahkim kurulu var ve ortada bir yanlış var. Bu yanlışı da ortaya koyması gereken futbol federasyonudur. Hangisi yanlış ben bilemem, ama ortada bir yanlış var.”
Başkan Yardımcısı Refik Arkan, hakem raporunun delil olarak kullanılması gerektiğinin altını çizerek, “Hakem raporu varken, hakem raporu üzerine başka bir delil olamaz. O zaman hakemlerin güvenilirliği tartışmaya açılır. Merkez Hakem Kurulu bu olayla ilgili mutlaka bir açıklama yapmak zorundadır. Bu hakemimiz çok değerli bir hakemimiz. O maçta yurtdışından gözlemciler geldi. Kendisini izlediler. Çok da başarılı bir maç sergilediğine dair açıklamaları oldu. Şimdi bu açıklamaların arkasından hakemin raporunu alıyorsunuz, rafa koyuyorsunuz, görüntülerle karar veriyorsunuz” dedi.
Daha sonra Ali Dürüst şöyle konuştu: “Benim anlamadığım şu; disiplin kurulu kararı verirken, hakem raporu artı görüntülere göre verdi. Ondan sonra bunları ortadan kaldıracak ne tür bir görüntü çıktı da bu karardan geri dönüldü. O zaman, hakemin vermiş olduğu rapor yanlış, disiplin kurulunun gözlemleri de yanlış oluyor. Yani bu çelişkiyi Türk futbolu adına ortadan kaldırmak lazım. Yoksa her oynanan maçın ardından spekülasyonlar bitmez, geçen sene silmek istediğimiz olay daha büyük olarak üzerimizde kalır.”
Arkan, Futbol Federasyonu’nun kendisine yüklenen misyonu geçen sene tamamladığına vurgu yaparak, “Ondan sonraki gelişmeler bizim tarafımızdan artık kabul edilebilir aşamayı geçti. O noktayı aştık. Artık güven meselesi gündeme geldi. Bu, önümüzdeki günlerde mutlaka değerlendirilmesi gereken konulardan bir tanesi. Kurullara da itimadımız kalmadı, dolaylı olarak federasyona da itimadımız kalmadı” ifadelerini kullandı.
Ali Dürüst, geçtiğimiz sene kullanılan play-off sisteminden de bahsederek, “Geçen sene play-off sistemine geçildi. Geçilmesinin sebebi ortada. Geçmeye karar verenler ortada. Galatasaray Spor Kulübü ve bir sürü kulüp bunun dışında kalmaya özen gösterdi. O gün de çok sakin açıklamalar yaptık. ‘Biz kimsenin ceza almasını istemiyoruz’ dedik ama geçen sene play-off oynamayı mecbur eden durumun müsebbibi Galatasaray Spor Kulübü değildi. Fakat geçen sene bu süreci yaşadık ve de şampiyon olduk. Artık bu geride kaldı diye ümit ediyorduk. Geçen haftaya kadar hep söylemlerimiz ‘artık yeşil sahalara döndük’ oldu. Hatta derbi maçından sonra da söylemim oydu. İyi bir mücadele oldu, burada iki takımın da mücadelesini kutlamak lazım. Kırmızı kartlar, hakeme itirazlar futbolun içinde olan olaylar. Ben onları kritik etmiyorum. Saha içinde olur. Oyuncu sinirlenir, maksadını aşar, bununla ilgili cezalar da uygulanır. Geçmişte de uygulanmıştı, bizim aleyhimize de oldu. Biz de hakkımızı arayacağız. Ama hak aramak için Federasyon’un kapısına dayanmayacağız. Biz Türk futbolunun hakkını arayacağız” dedi.
Refik Arkan ise daha sonra şu sözleri kullandı: “Biz, süratle sahalara dönülmesinden yanaydık. Ama görüyorsunuz ki süreç tekrar tekrar devam ediyor. Ali Bey’in Fenerbahçe maçının ardından yaptığı açıklamadan sonra ortamın gayet iyi olduğu ve artık futbolu konuşacağız diye bir mesaj vermiştik. Ama bakın burada müsebbip biz değil. Müsebbibi Futbol Federasyonu’dur. Federasyon, kendi sorumluluğunu idrak edecek ve gereğini yerine getirecektir. Bir güven bunalımına sebebiyet vermiştir, bunun açıklamalarını yapacaktır. Bu kararın alınmasından evvel Federasyon’da cereyan edenler herkesin malumudur. O toplantıda neler konuşulduğunu, Federasyon binası içinde neler olduğunu lütfen açıklasınlar.”
Ali Dürüst, her takımın hakkını araması gerektiğini söyleyerek, “Dolayısıyla, ceza almış bir takımın tahkime gitmesi en tabii hakkıdır. Bunu da saygıyla karşılıyoruz. Hakkıdır, o hak da kullanılmıştır. Ama buradaki çelişkiyi takımlardan ziyade Futbol Federasyonu’nun izah etmesi gerekir. Kamu vicdanını rahatlaması lazım. Sadece Galatasaray’ı değil, kamu vicdanını rahatlaması lazım. Bugün Türkiye’nin gündemine bu oturuyorsa, demek önemli bir olay var. Onun için bizim Futbol Federasyonu’ndan beklentimiz, nasıl ki bir oyuncu ceza aldığı vakit, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı bu cezayla ilgili yorumda bulunabiliyor, herhâlde bununla ilgili de Federasyon yorumda bulunacaktır” diye konuştu.
Ali Dürüst, daha sonra sözlerine devam ederek, “Hakemle hiçbir kulübün ilgisi yoktur, Tahkim Kurulu ile ilgisi yoktur. Bunlar, Federasyon kurumlarıdır. Onların yapmış olduğu icraatlerle ilgili kamuoyuna hesap vermesi gereken Futbol Federasyonu’dur. Biz Galatasaray olarak çağrımızı yineliyoruz. Bu çağrımızı yaparken de kimseyi rencide etmek istemiyoruz. Tabii ki kulüpler, bizim de yaptığımız gibi, Tahkim’de haklarını arar. Onların en tabii hakkıdır. Biz resmi girişimler dışındaki davranışları kritik ediyoruz. Dolayısıyla bu işlerin yetkilisi olarak Futbol Federasyonu’ndan kamuoyunu rahatlatmasını bekliyoruz. Ne tür bir tedbir alacaklarını onlar belirler. Ancak şu an üç kurulun birbirleriyle çelişkili kararları var. Bu da kamu vicdanını yaralamıştır” dedi.
Refik Arkan ise Merkez Hakem Kurulu’ndan da açıklama beklediklerini ifade ederek, “Çünkü burada hakemin itibarı da söz konusu. Dolayısı MHK da kendi üzerinde otoritesi olduğu grubun menfaatlerini, geleceğini düşünerek açıklama yapmak durumundadır” sözlerini kullandı.
İkinci Başkan Ali Dürüst, Galatasaray’ın üzerine düşen görevi fazlasıyla yerine getirdiğini belirterek, “Galatasaray üzerine düşen görevi fazlasıyla yerine getiriyor. Bu mesajımız Futbol Federasyonu’nadır. Dediğimiz gibi, Tahkim Kurulu’na başvuran bir takımla ilgili olarak bizim yapabileceğimiz yorum yoktur, bu en tabii haktır. Biz ortamı germekten ziyade, ileride doğabilecek birtakım sıkıntılara parmak basıyoruz. Ve bir an evvel önce Futbol Federasyonu’nun bu konu hakkında bir açıklama yapmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.”
Bilindiği üzere Türkiye Futbol Federasyonu tarafından kulübümüz hakkında verilen ve tarafımızdan kabul edilemez nitelikteki kararlara karşı dahi kulübümüzün bugüne kadarki duruşu son derece net ve açıktır…
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Türk Sporunun menfaatleri doğrultusunda sergilenen bu tavrın devamlılığı ve sürekliliği konusundaki kararlılığımız tamdır…
Bilinmesi gereken, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün; mensuplarının haklarını aramak konusunda gösterdiği kararlılığını, Fenerbahçe değerlerine yakışmayacak davranışlar sergilenmesi halinde de gösterecek karakter ve olgunlukta olduğu gerçeğidir.
Bununla birlikte tarafı olmadıkları ihtilaflara masa başında müdahale etme geleneğinden gelen bir kısım kulüp yönetimlerinin talihsiz ve sorumsuz açıklamaları, tarafımızca takip edilmektedir.
Kendi mensupları hukuka aykırı bir şekilde ceza kurullarına sevk edilmezken, edilse dahi kamuoyu vicdanına rağmen ceza almazken yada verilen cezaları apar topar ertelenirken adaletten bahsetmeyenlerin, kendileriyle ilgili olmayan bir konu hakkında üstelik kamuoyunun gözü önünde gerçekleşen bir olayda adalet havarisi kesilmeleri, inandırıcı olmamanın ötesinde yakışıksızdır…
Sığ ve popülist kazanımlar uğruna Türkiye Futbol Federasyonu kararlarını’manüple edilecekler’ listesine dahil etmek, büyük camiaların değil küçük düşüncelerin ürünüdür. Daha da önemlisi kimsenin haddi ve görevi değildir… Kaldı ki her türlü tartışılabilir kararına karşın Türkiye Futbol Federasyonu’nun saygınlığı; kulüpler olarak kendi saygınlığımızdır.
Ve unutulmamalıdır ki futbolu sadece Fenerbahçe’ye karşı oynanan bir oyun olarak görenler, tarihi bir yanılgı içinde olmaya devam edeceklerdir…
Saygılarımızla,
Fenerbahçe Spor Kulübü”
Türkiye Futbol Federasyonu”