Türkiye Eskrim Federasyonu bir seneyi aşkın süredir uluslararası turnuvalara sporcu gönderiyor. Hangi kritere göre belirlendiği pek anlaşılamayan milli takımlar bir turnuvadan diğerine gidiyorlar. Artık Uzak Doğu seferleri de başladı.

Sporcularımızın deneyim kazanması açısından bu turnuvaların çok önemli olduğunu biliyoruz. Müminhan Bilgin federasyonu ile uluslararası turnuvalara katılımda büyük aşama kaydettiğimizi belirtmeye gerek yok. Bu açıdan federasyona destek vermek gerek. Onları bu çabalarından ötürü kutluyorum.

Bununla birlikte, neden hep Erkekler Flöre ve Kılıç takımlarının turnuvaya götürüldüğünü merak ediyorum. Kadın takımları ve Erkekler Epe takımı evlerinde oturuyor. Erkekler Epe takımı Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’na katılırken, bayan takımları birçok turnuvadan mahrum bırakılıyor.

Bu uygulamanın sebebini çok sık soruyorum. Başkandan henüz cevap alamadık. Mayıs ayı yazısında bu konuya parmak basacağını ve camiayı bilgilendireceğini umuyorum.

Uluslararası yarışmalar ile ilgili diğer bir konu ise sonuçların yayını…

Hiçbir turnuvanın sonucu federasyonun sitesinde yayınlanmıyor. Birkaç kez ilk 16’ya giren sporcularımız sitede kendilerine yer buldular. Bu istisnalar dışında hiçbir turnuvadan haberimiz olmuyor.

Diğer federasyonların Internet sitelerine baktığım zaman onların iyi veya kötü olsun, bütün sonuçları kamuoyu ile paylaştıklarını görüyoruz. Aynı şeffaflığı Türkiye Eskrim Federasyonu’ndan da bekliyoruz.

Güzel dereceler için sporcularımız ve antrenörlerini kutlarken; kötü dereceleri de tartışmamız gerek. Örneğin, Erkekler Flöre takımının Uzak Doğu seferi pek iyi geçmedi. Sporcularımız son sıralarda yer aldılar. Gençler Dünya Şampiyonası’nda da durumları pek güven vermiyordu. Burak Babaoğlu dışında hiçbir sporcumuz ümit vermiyor. Tek bir sporcu parladığı zaman da ister istemez onun başarısının mimarının kim/kimler olduğunu düşünmeye başlıyoruz. İrem Karamete’nin de diğer sporculara göre daha iyi dereceler aldığını görünce bu iki sporcunun derecelerinin arkasında milli takım antrenörlerinin değil, kulüp antrenörlerinin olduğu sonucuna ulaşmak zor olmaz.

Türkiye’de yabancı antrenöre karşı çıkan güruhun bu konu üzerinde de düşünmesi gerek.

Uluslararası sonuçlar sadece yayınlamakla kalmaz. Kalmamalı. Durum değerlendirmesi yapmak, hataları ve eksikleri görmek, sistemi sorgulamak ve geleceğe yönelik planları somut verilere dayandırmak için söz konusu sonuçların dikkate alınması gerek.

Yorumunuzu Paylaşın

SON YAZILAR