Kulüp antrenörleri ve federasyon kurullarında görev alan hakemlerin görev almasının doğru olmadığını birkaç kez ifade etmiştim.
Bu konuya sadece spor ahlakı, hakemlerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı açısından yaklaşmıştım. Özellikle mevzuata değinmemiştim. Amacım, okuyuculardaki adalet ve doğru yönetim hissini uyandırmaktı.
Bazı okuyucularım bana özel mesaj atarak hakemler konusunda çok konuşmamamı söylemişlerdi. “Bence olmamalı” şeklinde yazıp hakemleri töhmet altında bırakmamalıymışım.
Farkındaysanız, ben hakemleri turnuvalar gerçekleştikten sonra eleştirmiyorum. Hiçbir hakemi de birey olarak hedef almıyorum. Çoğunu zaten tanımıyorum.
Tek söylediğim, hakemliğin bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkeleriyle çatışacak statülere sahip insanların hakemlik yapmaması gerektiği idi.
Madem genel ilkeler okuyuculardan bazılarını ikna edemiyor, o zaman federasyonun mevzuatını hatırlatayım.
Eskrim Hakem Talimatı, kimlerin hakemlik yapamayacağını düzenliyor. Bazı kimseler kesinlikle hakemlik görevini ifa edemezken; bazıları istisnai hallerde görev alabiliyorlar.
Talimatın 18’inci maddesinin ilgili hükümlerini yazıyorum:
“i) Eskrim branşında faaliyeti bulunan kulüplerde idarecilik ve yönetim kurulu üyeliği yapanlara bu görevleri devam ettiği sürece hakemlik görevi verilmez.
j) Hakem lisansına sahip antrenörlere, kadrolu veya ücretli olarak antrenörlük yaptıkları sürece zorunlu olmadıkçayurt içi yarışmalarda hakemlik görevi verilmez. Sadece, yeterli hakem bulunmaması nedeniyle yarışmaların aksaması söz konusu olduğu takdirde hakemlik görevi verilebilir
k) Federasyon Yönetim Kurulu üyelerinden uluslararası hakem lisansına sahip bulunanlar ile Federasyonun yan kurullarında görev alan kişilere gerektiğinde hakemlik görevi verilebilir.
l) FIE tarafından belirlenen yaş sınırını aşanlar, müsabaka yönetmek üzere aktif hakemlik yapamaz.
m) Ceza kurullarına sevk edilen ve cezaları kesinleşen hakemlere ceza süresince görev verilmez.
o) Hakem kurulları denetimlerinde veya gözlemci raporlarına göre, sürekli hata yaptıkları saptanan hakemler ile görev almaktan imtina edenlere hakem kurullarınca sözlü veya yazılı uyarıda bulunulur ya da bir süre görev verilmeyebilir.”
Peki bizim federasyonumuz bu kurallara riayet ediyor mu? Hayır.
Kulüp başkanları hakemlik yapıyor. Oysa bu mümkün değil.
MHK üyeleri neredeyse her maça kendilerini atıyorlar. Yan kurullarda görev alanlar durmadan hakemlik yapıyorlar. Ancak onlar ancak zorunlu hallerde, gerektiğinde hakemlik yapabilirler. Peki “gereklilik” maçlar başlamadan nasıl tespit ediliyor?
Kulüp antrenörleri, sadece açık turnuvalarda değil, Türkiye Şampiyonaları’nda bile görev alıyorlar. Oysa onlar sadece yeterli hakem bulunmaması nedeniyle yarışmaların aksaması söz konusu aldığında devreye girmeyecekler miydi?
Federasyonun bu uygulamasının sebepleri hakkında spekülasyon yapacak değilim. Sadece talimatlara aykırı davrandıklarını söylemekle yetineyim.
Yorumunuzu Paylaşın